İstanbula geleli 1 saat oldu
Sanki İstanbul yoktu
Ne zaman Taksim'e gitsem
Ağlamak isterdim , o yoktu
Uykusuz ve yorgun gözler
Birbirleri üzerinde gezerken
Kim bu yabancı diye beni suzerken
Beni sahiplenen sokaklar yoktu
Beşiktaş'a gittim hemen bir korku
Bana niye yabancıydı bu kadar buralar ?
Ama yine de bir cevap yoktu
Ya da beni büyüleyen kestane kokusu
Gitgide kayboluyordum sokaklarında
Bana yolumu gösteren kaldırımlar
Her zaman gittiğim salaş kafe yoktu
Artık sadece kayboluş ve yokoluştu
Ağlamaya başladım birden bire
Küçük bir çocuk bir oyuncak icin ağlar ya
Benim aglamamda öyleydi iste
Bir küçük çocuktum ve en sevdigim yoktu
Sormaya başladım kendi kendime
İstanbul nerdesin konuş benimle
Ama tek bir ses bir fısıltı yoktu
Soğuk bir gürültü beni donduruyordu
Kadıköy yardım et bana
Bir umutla bindim vapura
Başladım daha çok ağlamaya
Simit isteyen o martılar yoktu
İskeleden yürüdüm içeriye
İnsanlar yabancı ama hatıralar yerinde
Akmar sokağına girdiğim de
Her zamanki kahveci yoktu
Noldu sana İstanbul söyle
Nerdesin benim benligim
Kendimi öğrenip bildiğim
Nerdesin be İstanbul söyle
Ah derlerdi ya senin icin
Istanbul en büyük kahpe
Bense derdim susun
Ağlardım seninle bir köşede
Anladim şimdi İstanbul
Yaptın bana da aynısını
Kırıp gittin beni de
Bir mektup bir işaret olmadan bide
Bense yalnızım şimdi sokaklarda
Bilmediğim tanimadığım insanlarla
Yalandan gülüşler ve boş suratlarla
1 saat önce geldim buraya
Ve İstanbul yoktu
Kayıt Tarihi : 22.12.2018 19:33:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!