Dedi; tarif et bana yeriyle İstanbul’u,
Dedim; şark der batılı, lakin garp der doğulu.
Dedi; belirliyor mu bu tarif İstanbul’u?
Dedim; kuzeyle güney arasında kurulu.
Dedi; neden herkes merak eder İstanbul’u?
Dedim; başşehir yaptı Dünya Kültür Kurulu.
Dedi; “Kültür Başkenti” ne, neden İstanbul’u?
Dedim; buradan geçer, tüm kültürlerin yolu.
Dedi; tarih gözüyle anlat şu İstanbul’u,
Dedim; toprağın altı eski kültürle dolu.
Dedi; “Hilal” gözüyle anlatsanİstanbul’u,
Dedim; İslam Kültürü baksana sağı solu.
Dedi; kimler ve nasıl süslemiş İstanbul’u?
Dedim; beş asır bakmış, dedemiz Osmanoğlu.
Dedi; bu Millet nasıl anlatır İstanbul’u?
Dedim; başına hep taç edinmiş Anadolu.
Dedi; mertebesiyle bilelim İstanbul’u?
Dedim; bir medeniyet ki, ışıltılı, ulu.
Dedi; bir dizeye mi sığdırdın İstanbul’u?
Dedim; kaynak ilahi, kültür yapısı nurlu.
Dedi; mukayese et desem şu İstanbul’u?
Dedim; O hep zirvede, başı dimdik, onurlu.
Dedi; bütün insanlık görmeli İstanbul’u,
Dedim; İstanbul gerçek medeniyet okulu.
Dedi; Allah kem gözden korusun İstanbul’u,
Dedim; hayal görmesin hiçbir Allah’ın kulu.
Dedi; halkımız nasıl görüyor İstanbul’u,
Dedim; her “Hilal Ehli” O’nunla çok gururlu.
Dedi; bir bebek gibi korumak İstanbul’u,
Dedim; öyle bebek ki, nazlı, zarif, duygulu.
Dedi; “Banane”cilik öldürür İstanbul’u,
Dedim; bu bulaşıcı kanser ki,kötü huylu.
Dedi; bu millet de hak etmeli İstanbul’u,
Dedim; bakmalı gözü gibi her sağduyulu.
Dedi:medeniyetler kıskanır İstanbul’u,
Dedim; şanslıyız bizler,yaşarız dolu dolu…
16.04.2010
Ekrem ŞamaKayıt Tarihi : 12.7.2016 23:44:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!