İstanbul'un Muradı Şiiri - Nihat Malkoç

Nihat Malkoç
1596

ŞİİR


30

TAKİPÇİ

İstanbul'un Muradı

Türkiye ruhumuzdur, İstanbul bedenimiz
Odur cümle âlemde yaşama nedenimiz

Kadim mabetleriyle canımızdır İstanbul
Bayrağıma renk veren kanımızdır İstanbul!

Fatih'in yadigârı, zamanı aşandır o!
Gömleklere sığmayan, kabından taşandır o!

Medeniyetimize giden yolda eşiktir
Mâziden istikbâle bir köprüdür, beşiktir

Bugünlerde bir başka heyecan içindedir
Kaybolan senelerin, idrakin göçündedir

Şişli'nin, Kadıköy'ün şimdi iki yüzü var
Hem kelin hem fodulun her tarakta bezi var

Bu kadim dünya şehri mâzisini arıyor
Düşündükçe içini bir heyecan sarıyor

Bugününden dertlidir, yarından umutludur
Karacaahmet bile ondan daha mutludur

Düştüğü kör kuyudan kurtulmayı bekliyor
Bir el uzansın diye ha bire emekliyor

Ağır kış geçiriyor, yazından uzak şimdi
Maskelere bürünmüş, yüzünden uzak şimdi

Ey dünyanın başkenti, ey muhabbet diyarı!
Doğsun beklenen güneş, gece son bulsun gayrı!

Ey başkentler başkenti, vefa senin adındır
Silkinerek doğrulmak yegâne muradındır

Son bulacaktır elbet yanışın, yanılışın
Gonca güler boy verdi, hükmü kalmadı kışın

Sözünün erisin sen, sözüne döneceksin
Ey Fatih'in gözdesi, özüne döneceksin

Umudun ateşini güç yetmez söndürmeye
O gün millet koşacak acını dindirmeye

İstanbul'un hasreti son bulacaktır elbet
Hakkı gasp edilenler hak alacaktır elbet

Milletin aslanına aslan payı düşecek
Birileri aynada kediye dönüşecek

Yanmaya hasret kaldı, bu şehrin kandilleri
Kıyama kalkanların çözülecek dilleri

Zamanın mahkumları, zamanı aşacaktır
Kabına hapsedilen, kabından taşacaktır

Fetret devriydi deyip unutacak dününü
Mâziye perde çekip gün edecek gününü

Yeni bir gün doğacak, gülümseyecek surlar
Büyük tecrübelere dönüşecek kusurlar

Nice güller açacak Fatih'in mezarında
Sevgi paylaşılacak kardeşlik pazarında

Yere sağlam basanlar, geçecekler sıratı
Yitiğini bulmaktır İstanbul'un muradı

Feraset timsalidir, bu millet değil koyun
Hak yerini bulacak, bozulacaktır oyun

Gecenin üzerine güneş doğmayı bekler
Hiçbir şey zayi olmaz, boşa değil emekler

Gün ha doğdu, doğacak; ufuklar sisli değil
Yarınlar umut dolu, yürekler yaslı değil

Unutanı unutmak, en büyük özelliğin
Ortaya çıkacaktır efsunlu güzelliğin

Artık dinsin gözyaşın, içinden kederi at!
Sen Aslı, millet Kerem; uzak değildir vuslat

Sana kavuşmak yakın, fecir vaktidir şimdi
Hakk'a adanmışların ecir vaktidir şimdi

Yine yeni, yeniden bir destan yazılacak,
Suyu görecek millet, teyemmüm bozulacak

Şehrin ufuklarına güneş doğacak elbet
Aydınlık, karanlığı o gün boğacak elbet

Bu şehir pek yakında mâzisine dönecek
Güneş doğduğu vakit el feneri sönecek

Nihat Malkoç
Kayıt Tarihi : 29.3.2024 22:18:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!