Gece yağmurlarıyla ıslanmış bir kadındı İstanbul.
Bir gün Haliç'le sevişirdi, bir gün Galata Kulesi'yle.
Beyoğlu O'nun en sabıkalı sevgilisi...
Tütün kokardı, ıslak saçlarında gezinirdi adanın tüm vapurları.Kanardı gece yarıları, çığlık çığlığa kabuslarla uyanırdı.
Ve ne zaman ağlasa gizlice tuz kokardı tüm sokaklar.Anlardım; gizli bir sevdiği vardı kimselere söyleyemediği.
Fırtına zamanları gözlerinin mavisi siyaha dönüşürdü.
Sancısı surlara vururdu, balıkçı takaları çalkalanırdı.Sabahları da uzanıp yine o öperdi takaları yosun kokan dudaklarıyla.
Kaf önce hafif hafif düşüyorsun sonra
kızıl kızıl dağılıyorsun elimde kalıyor iki nokta
atıp kırmızı bir gül kalbimin tam ortasına
kaçıyorsun mevsimlerden mevsimlere
tahtı çalınmış bir padişahım oysa
kayboluşunu arayan hesapsız yolculuklarda
Devamını Oku
kızıl kızıl dağılıyorsun elimde kalıyor iki nokta
atıp kırmızı bir gül kalbimin tam ortasına
kaçıyorsun mevsimlerden mevsimlere
tahtı çalınmış bir padişahım oysa
kayboluşunu arayan hesapsız yolculuklarda