İstanbul’un Fethi Şiiri - Fikret Kuşçuoğlu

Fikret Kuşçuoğlu
60

ŞİİR


6

TAKİPÇİ

İstanbul’un Fethi

Yıl 1451,
İkinci Mehmet on dokuz yaşında henüz….
İkinci kez Osmanlı tahtında,
En delişmen çağında,
Tek bir şey duyar,
Tek bir şey görür,
Sadece İstanbul’u düşünür….

Uyku tutmaz gözlerini,
Geceler uzar da uzar …
Yıl olur,yol olur düşünceler,
Yastık diken olur,
Uykular haram olur gecelerine …

Anadolu Rumeli’ye,
Rumeli Anadolu’ya,
2. Mehmet İstanbul’a hasret …
İstanbul sanki bir çıban başı
Balkanlardaki hakimiyet İstanbul’a bağlı

Gözler İstanbul der,
Diller İstanbul söyler,
Rüyaları İstanbul süsler …
Padişahlık “ferman salmak” değildir ona göre
İlk şartı padişahlığın,
İstanbul’u almaktır.

Günün birinde gözüne ilişir Peygamberimizin hadisleri
“Konstantiniyye şüphesiz feth olunacaktır,
Onu fetheden emir, ne güzel emirdir
Bu asker ne güzel askerdir”
Yürekteki ateş yangına döner,
İstanbul’la yatar İkinci Mehmet,
İstanbul’la kalkar …
İstanbul yüreklerde bir kara sevdadır artık.

Bir ateşli çalışma başlar hemen,
Tam tamına dört ayda, dört bin canla,
Boğazkesen hisarı yaptırılır…
Macar Urban gecesini gündüzüne,
Dişini tırnağına takar.
Toplar dökülür Edirne’de,
On bin süvariyle büyük top
Eksiksiz hilafsız tam iki ayda,
Edirne’den İstanbul’a taşınır.

Otağ’ı Hümayun kurulur,
Harp divanı toplanır,
Davullar vurulur güm güm …
Görev verilir paşalara,
Zağanos Paşa Haliç’te,
Sol kanatta Karaca Paşa
İshak Paşa’dan sorulur Topkapı’dan Yaldızlıkapı’ya
Topkapı’dan Edirnekapı’ya uzanan hatta,
Kuş uçurtmaz ikinci Mehmet,
Asker heyecanlı, kıpır kıpır,
Hoca Akşemseddin dualar etmekte semaya doğru,
Molla Gürani, Molla Fenari, Şeyh Sinan el açmış Tanrı’sına
Son kez elçiler gönderilir Bizans İmparatoru’na,
Çandarlı Halil karşıdır İstanbul kuşatmasına …
İkinci Mehmet vazgeçmez sevdasından,
Bir ölüm kalım savaşı başlamıştır altı nisanda,
Gedikler açılır surlarda,
Gedikler kapatılır surlarda,
Bir yirmi iki Nisan sabahı,
Altmış yedi parça Türk donanması,
Kasımpaşa önlerinden Haliç’e indirilir…
Rüyalar gerçekleşir,
Surlar döğülür,
Açılan lağımlar karışır birbirine,
Yer altında boğaz boğaza,
Gırtlak gırtlağa bir savaş …

Yıl 1453, Mayısın yirmi yedisi,
Harp divanı toplanır,
Çandarlı istemese de,
Kuşatmaya devam kararına varılır….
29 Mayıs sabahı bir kader günüdür artık,
Son duasını eder ikinci Mehmet
“Ya İstanbul’u alayım,
Ya canımı al Allah’ım”
Kuşanır kılıcını,
Öper mühr-ü hümayunu
Biner küheylanına,
Sancak-ı Şerif yüksek bir tepeye dikilir,
Oklar fırlatılır,
Tüfekler patlatılır,
Sapanlar atılır,
Toplar ateşlenir,
Merdivenler dayanır surlara,
Konstantin ağır yaralar içinde
Bizans halkını yardıma çağırır,
Yüzlerce çan sesleri birbirine karışır…
Ulubatlı Hasan ve 30 serden geçti,
Şehadet şerbetine ellerini uzatır,
Nihayet şanlı bayrak surlara dikilir,
Her şey bitmiştir o an,
Bir aymaz uykuya dalar ULUBATLI HASAN….
Tarih ismini değiştirir ikinci Mehmet’in,
Fatih, bir doru at üstünde,
Bir öğlen vakti İstanbul’a girer,
Bizans halkı ve papazlara
Din ve inanç hürriyetlerini müjdeler …
Koskoca bir ortaçağ kapanır,
Ve
Bir yeni çağa başlanır…

Fikret Kuşçuoğlu
Kayıt Tarihi : 29.4.2005 11:01:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Mehmet Karli
    Mehmet Karli

    Bu şiiri yazan yüreğe selam olsun alkışlarla kutlarım...saygıyla kalınız....Mehmet Karlı

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (1)

Fikret Kuşçuoğlu