İstanbul'un Eridiği Saatler
Sönmüş şöminelerde tutuşuyordu İstanbul,
Gün, göz kapaklarına gömülüyordu.
Boğaz köprüsü eriyordu dalgaların nefesinde.
Ay ışığıyla sevişiyordu İstanbul.
Gece, kulluk ediyordu loş sokaklara.
Işıklar, zifiri karanlıklara tutunuyordu.
Beyoğlu yorgun, Taksim yorgun, Boğaz yorgun…
Yorgundu İstanbul.
Balıkçı kayıklarının ıslıklarıyla örtünüyordu deniz,
İstanbul, türkülerini söylüyordu Veysel’in.
Boğaz’ın sularını içiyordu iskele,
Derin horultularda başını denize gömüyordu ışıklar.
Asalet tacı takılıyordu Kız Kulesi’ne.
Kız Kulesi, İstanbul’un avuç çizgisiydi.
Avuç çizgilerinde eriyordu saatler,
İstanbul eriyordu.
Rüzgâr öpüyordu kaldırım taşlarını,
Yollar, gri yalnızlıkları soluyordu.
Galata Kulesi’nde büyüyordu umutları İstanbul’un,
Kapalı Çarşı, aldatıyordu gündüzü.
Laleler âşıktı Topkapı’ya.
İstanbul parmak uçlarımda
Sessizliği sayıyordu.
Ve İstanbul…
Gözlerimde büyüyen şehir
Her nefeste içime akıyordu…
Kayıt Tarihi : 20.4.2006 17:24:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

TÜM YORUMLAR (6)