Bugün kimleri görüp kendine esir ettin
Sana yar olmak için asırlar verdi ceddin
Sultan Mehmet şahlanmış atıyla koştururken
İndi mavi gözlerime gemiler gönlümden
Her tepesine dikmiş şahadet parmağını
O parmakla göstermiş ulu tanrısını
Nefer muhkem surları gülle ile döverken
Boğaz boynunu büktü, soluverdi gülle diken
Tepelerden derlenmiş sihirli bir kokunun
Aklı başından alır her hali, İstanbul’un
Dalgası, martısı, güneşi başka başka
Deniz yelken açıyor her gün yeni bir aşka
Seni görmeden ölen ne bahtiyar, ne bahtsız
Adalara süzülen tek senin neşen yalnız
Raks eden servi gibi sade ve sessizsin
Beni herc ü merc eden mûsikîn ve âhengin
Esen ılık rüzgarın alıp götürür beni
Kız Kulesi o yarin yüzündeki tek beni
O bene kurban olayım, beni benden etmiştir
Şimdi başındaki dert yedi değil yetmiştir
Güneşiyle ayıyla köşe bucak mâmur belli
Yedi tepenin tepeleri şimdi Ümraniyeli
Babam derdi ki bana paran varsa İstanbul
Yoksa yavrum yanaşma, olursun danbul dunbul
İlk başta şalgam gibi acı gelir ağzına
Alışınca bırakmak zor gelir dîmâğına
Topkapı’dan Beykoz’a her yeri İstanbul’un
Tarih kokan iklimde siz de huzur bulun
Kayıt Tarihi : 23.4.2006 21:26:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Ferhat Kılınç](https://www.antoloji.com/i/siir/2006/04/23/istanbul-u-yasiyorum.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!