*
Rıhtıma yanaşan
gurbet vapurundan
inmek var şimdi...
Bir martı gibi süzülüp Yenikapı’dan,
Aksaray’da
İstanbul’u solumak şimdi...
Selâmlayıp renk renk
yeryüzü insanlarını,
Beyazıt’ta
sahaflarda koca çınarı,
yavrusuyla birlikte kucaklamak şimdi.
Çınarın gölgesine oturup
Saç sakal ozan
Hüseyin Avni’yle
dost çayını yudumlamak şimdi...
Bir de kapalı çarşıdan çıkıp,
vitrindeki kırmızılı mankenlere
öpücük yollamak,
Mahmutpaşa’dan Mısır çarşısına inmek,
fesleğenleri solumak şimdi.
Muhabbet kuşlarıyla söyleşip,
üç beş azad kuşunu mavi özgürlüğe
salıvermek şimdi.
Gözü görmez yemcinin
bir tas buğdayıyla
güvercinleri coşturmak
cami önünde,
Sivaslı simitçiden bir gevrek alıp
Galata’ya koşturmak şimdi...
Köprüde
tutulan tüm balıkları
Haliç’e atıp
ardından
kızgın balıkçılara bir nanik
yapmak şimdi.
Tünelden Beyoğlu’na çıkmak,
şu herkese tanıdık,
herkese dost
sokak yosmasından
bir öpücük almak şimdi...
Kemancı Yorgo’yu dinleyip bir soluk
Çiçek pasajında,
Taksim alanında
1 Mayıs karanfillerini
özlemle selamlayıp,
Gümüşsuyu’ndan boğaza koşarken
ciğerlerini patlatırcasına
İstanbul’u solumak şimdi...
Kayıt Tarihi : 3.4.2006 15:55:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Yasin Vasat
Yasin Vasat
TÜM YORUMLAR (4)