İstanbul'u Seyrediyorum Gözlerim kapalı ...

Gözlerini kapamalı insan... 'Görmekten, gördüğünden utanç duymaktan' bizar ise...
İstanbul özelinde hemen tüm şehirler aynı göçe, benzer bir kirliliğe, talana, kapkaça, 'tenekeli gecekondulaşmaya' uğradılar... Hepsi de nasibini aldı... Ne İzmir, ne Ankara, ne Bursa, ne Adana kurtulabildi...
Oysa şehirlerin kendine özgü 'tarihi, kültürel, toplumsal dokuları' vardır... Onları yok ederseniz, şehir 'kimliğini kaybeder...' Tıpkı insan gibi...
Kapayın Ünal Bey... Eskiyi hayal etmenin, canlandırmanın başka yolu yok', 'kapayın gözlerinizi...'
Çok etkili bir şiirdi... Kutluyorum Ustam...

Söz konusu İstanbul olunca...üzülmemek elde değil.Yüreğinize ellerinize sağlık efendim,tebriklerim ve saygımla.

İstanbuldaki acı değişim çok güzel yansımış mısralarınıza kaleminize sağlık Mesut Özbek

Ben, bu şehrin elli yıl önceki halini bilirim.
Açamam gözlerimi, mümkün değil, ölürüm!...

İstanbul'un geldiği durumu anlatan isyan...Duygu seli muhteşemdi...Bu iki cümle bana yetti, mükemmel ifadeyle şiire damga vurmuşsunuz yine...Ama yine de İstanbul gibisi yok!!!Yürekten kutlarım, kaleminiz daim olsun...Saygılarımla...

Ah güzel istanbul... Ben ilk defa 1964 de on beş yaşında iken gelmiştim İstanbul'a. Bu görkemli şehir, bu eşsiz manzara beni büyülemişti. Eniştem Kâğıthane'de yedek subaydı. O zaman askeri kampta bir çok arkadaşım olmuştu. Yeni yetişen, çok çekingen bir genç kızdım. Denizi seyrederek hayâller kurardım.
O zaman sıcak dostluklar vardı. İnsanlar daha sevecen ve sıcak yürekli idi. Her şeyden önce, güven duygusu vardı.
Zamanla İstanbul gibi, tüm şehirlerde, insanlarda, komşuluklarda, arkadaşlıklarda, her şeyde yozlaşmalar başladı. O kibar, görgülü insanlar, o itinalı giyimler gittikçe değişti. Bu güzel şehir, yıllar boyu aldığı o büyük göç ile, gittikçe bozuldu. İnsanların değişmesine, o çok güzel estetik evlerin gittikçe yerini kale gibi, son derece sevimsiz yapılarla kaplanmasına üzülmemek elde değil. Eski güzelliklerden çok azı kaldı. O estetik düzen, yerini çöp dolu, trafiği ve gürültüsü çok sokaklara bıraktı.
Üzülmemek elde değil efendim.
O kadar derin bir yaraya parmak basmış ki bu şiiriniz, gönülden teşekkür ediyor ve kutluyorum.
Saygılarımla... Tam puan.

sadece susuyorum ve istanbulu dinliyorum gözlerim açık..

Şimdi ben ne söylesem bu şiire Orhan Veli için mi yanayım Ünal Beşkese için mi yoksa burnumda kokusu buram buram tüten İstanbul'a mı üçü bir arada hayranlık oldu bu şiir :)) sonsuz teşekkürler şiir için hocam güzel yüreğiniz dert görmesin...

Değerli dost,
Sizi ve değerli çalışmanızı yürekten kutlarım....Emeğine, yüreğine sağlık....
Başarınızın devamını......kaleminizin tükenmez olmasını diliyorum....Nice başarılara....
Selam saygı sizedir......

sevgili Ünal hocam siz yine İstanbulu en güzel dönemleri ile ve şimdiki haliyle görmüşsünüz.. bu en güzel dünya şehri, her adımında ayağına takılan tarihten izlerle medeniyetler gelmiş geçmiş, aşıklar şehri, rumeli hisarı, gerdanlık gibi köprüleri, galatası, kız kulesi, eminönü balık ekmekçisi, yalıları, atamın naaşının yattığı topkapı sarayı, erguvanları, boğazdan geçen uluslararası bandıralı gemiler daha sayamıyorum .. siz bunları gördünüz ben hiç görmedim İstanbulu.. öyle bir güne, iki güne sığmaz dediler İstanbul..yokki bir akraba kalsak evinde her gün bir semtini gezsek tanısak.. geçim zor iş öyle seyahatler içinde para ayrıramıyorsun.. ben de sizler gibi İSTANBUL'u yazan değerli şairlerin şiirlerinin içinde bu özlemi gidermeye çalışıyorum..

evet Ünal hocam, ben de İstanbulu gözlerimle okuyup dinliyorum hayal ederek onu.. yüreğiniz var olsun ki sizi okumam her daim mümkün olsun .. saygılar..

İstanbul istanbul olalı böyle kirlilik yaşamamış olmalı. İnsanlar kirlendikten sonra şehirler kirlenmiş çok görmemeli.İsyan kokusu ta buralara geldi. Muhteşem finali ve Orhan Veli'nin güzel dizesiyle muhteşem bir yürek sesi...Kutluyorum çok güzel bir şiirdi. Sonsuz saygılar size..