İstanbul'u gördüm düşümde,heybetinde tefekkür saklı ulu bir çınardı.
İstanbul'u gördüm düşümde,sevdası inatçı ayazlara yenik düşmüş bahardı.
İstanbul'u gördüm düşümde,yıldızlara hasret sisler altında ağlayan martılar vardı.
İstanbul'u gördüm düşümde,Fatih ağlıyordu,fethi mecbur şehrinde mecnun yürekler vardı.
İstanbul'u gördüm düşümde,kabus dört bir yan,mahpus,kaderi makus dermansız yaralar vardı.
İstanbul'u gördüm düşümde,yedi tepe,iki kıt'a,mavisine kara düşmüş sular vardı.
İstanbul'u gördüm düşümde,umuda uzanan köprülerin çilekeş yolcuları,her köşesinde mevlaya dost goncaları vardı.
Beni bu eylül öldürecek
Bir aşk kadar zehirli,bir orospu kadar güzel.
Zina yatakları kadar akıcı,terkedilişler kadar hüzünlü.
Sabah serinlikleri; yeni bir aşkın haberlerini getiren
eski yunan ilahelerinin bağbozumu rengi solukları kadar ürpertici.
Öğlen güneşleri; üzüm salkımları kadar sıcak.
Devamını Oku
Bir aşk kadar zehirli,bir orospu kadar güzel.
Zina yatakları kadar akıcı,terkedilişler kadar hüzünlü.
Sabah serinlikleri; yeni bir aşkın haberlerini getiren
eski yunan ilahelerinin bağbozumu rengi solukları kadar ürpertici.
Öğlen güneşleri; üzüm salkımları kadar sıcak.
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta