İstanbul'u dinliyorum gözlerim açık,
Duyduğum tek şey çıldırmış bir gürültü!
İstanbul'u izliyorum gözleri kankırmızı,
Gördüğüm tek şey, betonlar arasına sıkışmış çarpık yapılanmış destelerce insan!
İstanbul'u anlatıyorum İstanbul'u bilmeden
Ki hayatımda bir kaç kez bulunmuşum.
İstanbul'a bakıyorum,
Derken biri çantamı çalıyor,
Bir diğeri Sultanahmet'i parsellemiş gelen turistleri kazıklıyor,
Bir başkası da memleket havası çalıyor, maganda kurşununda beni vuruyor.
İstanbul'a bakıyorum, aniden gözüme bir perde iniyor,
Takvim dökülen yapraklarını geri topluyor,
Derken kendimi Sultan Deli İbrahim'in İftariye Kameriyesi'nde buluyorum,
Galata Kulesine baka baka kızıl bir akşamüstüyü kokluyorum.
Geceleri çatılardan boza damlıyor, biraz ekşi, tarçına çalan!
Derken bir cumhuriyet çocuğu oluyorum,
Gözlerim yaşarıyor gaz lambasında aydınlanan bir gecede dinlerken Halide Edip'i!
Derken takvim döküyor topladıklarını geri,
Bir düşten uyanıyorum!
Otobüsteyim balık istifi,
Sokakta yürüyorum,
Kaldırımlar is tutmuş, insanlar pas!
Kimse kimseyi görmüyor vurdumduymaz,
Ölüyorum kimse dönüp bakmıyor!
İstanbul'u dinliyorum gözlerim açık,
Orhan Veli sözlerimi çalıyorsun diyor,
Ben de diyorum ki
Senin aşık olduğun şehri çalmışlar, ben birkaç sözünü çalmışım çok mu?
İstanbul'u dinliyorum, Orhan Veli ağlıyor!
Kayıt Tarihi : 6.4.2006 16:01:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!