Özetlenmeye çalışıldın bazen, bir çırpıda
Anlatılmaz yaşanır, denilerek
Yaşayamaz seni, anlatmaktan aciz olan
Anlatamaz, seni değerince yaşamayan
Yeditepen yazıldı, özenle, uzun uzun
Arka sokakları anlatıldı, güzel beyoğlunun
Sarayların, köşklerin, kaledeki surların
Camilerin, boğazını süsleyen asma köprülerin
Sığmadın kelimelere, sığmadın cümlelere
En usta şairlerin şiirlerine sığmadın
Sığmadın kikapların yazdığı destanlara
Sığmayacaksın kalemin, döktüğü mürekkebe
Satıp geldiler köyden, bağı, sapı, samanı
Traktörü, bahçeyi, tarlayı sabanı
Taşı toprağı altın, düşün bakalım yola
Orası İstanbul hakkımız hayır ola
Mal mülktü, senden almak istenilen
Zenginlikti, kurulan hayallerin temeli
Herşeyini satarak sana geldiler serden
Esirgenmedi tavuk, kaz gelecek yerden
Sana hükmedeceklerini düşündüler
Kimi zaman denize karşı bağırdılar
'Seni yeneceğim İstanbul' diyerek
Oysa sen gülüyordun ve yeniyordun İstanbul
Sen İstanbulsun, tarihine sığmayan
Fethi Peygamberden müjdelenen istanbul
Sen istanbulsun, gemileri karadan yürüten
Fatihin önünde, diz çoken istanbul
Hayallere bile sığmayan şehir
İsmi şehir kendi isminden kebir
Sevgiliyi görmektir seni görmek
Kainata bakmaktır sana bakmak
Seni çözebilmek istanbul, anlayabilmek
Allaha ibadettir senle yaşamak
Hissedebilmek seni anlatabilmek
Tanrıya inanmaktır seni görmek istanbul.
Kayıt Tarihi : 29.9.2009 00:28:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!