Dinledim seni İstanbul
Ruhuma huzur veren udun sesinde
Dinledim seni İstanbul
Açlığın çaresizliğin sesinde
Anladım seni İstanbul
Nazım Hikmet’in şiirlerinde
Seni anlamadım İstanbul
Yedi tepende yükselen her ayrı sesinde
Bir tepende özgürlük,bir tepende esaret
Kiminde sonsuz cesaret,kiminde sonsuz ibadet
Kiminde anlamsız ihanet
Birinde ifrat
Birinde tefrit
Anladım seni İstanbul
Özgürlüğün yüceliğini haykıran meydanların sesinde
Seni anlamadım İstanbul
Emeğin yüceliğini haykıranların katledildiği
Meydanlardaki kurşun seslerinde
Anladım seni istanbul
Ruhlara serinlik veren gönülleri okşayan ezan sesinde
Seni anlamadım İstanbul
Nefretle birbirine saldıran gençliğin sesinde
Seni yaşadım İstanbul çocukluğumda
Playmouth dolmuşların koltuğunda,
Her sokakta karşıma çıkan incir ağaclarının,
Ahşap evlerin huzur veren solgunluğunda,
Tranvayların, kiliselerin çanlarında....
Seni yaşadım İstanbul
Gençliğimde;
Delice aşık olduğum sarhoş gecelerimde
Sevdiğimin ılık nefesinde.
Seni yaşadım İstanbul
Eminönü’nde güvercinlerle,
Üsküdar’da dalgalarda,
Çığlık çığlıga martılarda,
Seni yaşadım İstanbul
Aşınmış arnavut taşlarında,
Beyoğlu’nda yüksek kaldırımda
Seni yaşadım İstanbul
Ayazma’da Kız Kulesinde,
Uzaklardan gelen ruhuma huzur veren ezan sesinde
Seni yaşadım İstanbul
Boğazda oltaya takılan her balıkta,
Dostlarla içilen her kadeh rakıda.
Seni anlarken,anlamazken
Seni dinler sende yaşarken
Aşklarımı y,üceltim
Yıllarımı tükettim,yaşlarımı eskittim
Ah İstanbul sende yaşamak güzel
Seninle nefes almak güzel...
12.06.2007-İSTANBUL
Kapıya koşuyorum
Gelen sen misin diye
Bir siyah saç görmeyeyim
Yüreğim burkuluyor
Ağlamaklı oluyorum