İstanbul büyüyor, ben küçülüyorum.
Bir volkan gibi yanıyor göz çukurlarım.
Kıskıvrak yakalıyor beni bu şehir
Mayın tarlası misali sarıyor içimi
Şarapnel parçası gibi giriyor bedenime!
Bu şehir ufalıyor beni durmadan
Ben ufaldıkça büyüyor ansızın.
Haykırmak istiyorum gökyüzüne
Betonlar sıkıyor gırtlağımı
Tıkanıyor boğazımda kelimeler
Deli ediyor beni bu şehir.
Bir mısra gelip saplanıyor yüreğime
Her isim bir şairi anımsatıyor
Her türkü sevdalarımı.
Bir kırbaç gibi şaklıyor havada
Çocukların yakarışları
Canımı acıtıyor! …
Canım yanıyor! ...
İnsanların ortasında katlediyor beni bu şehir
Esir alıyor bedenimi bütün ölümler
Mezarlardan geçiyorum koşar adım
İri döşenmiş taşlı yollardan.
Türkü söylemiyorum korkudan
Ya da bir ıslık çıkmıyor dudaklarımdan.
Körkütük sarhoş ediyor beni bu şehir
Soluk bir hayalde arıyorum
Eski, güzel İstanbul’u.
Bu kirli, yorgun şehirden
Gitmek kalıyor bir tek geriye.
Gökyüzü biniyor enseme
Yer ayaklarıma prangalı zaten
İstanbul tutukluyor beni bir akşamüstü
Vuruyor kelepçeyi beynimin tam ortasına
İşte o an içimden geçiyor ansızın:
“Haykır avazın çıktığı kadar” diye
“Haykır gırtlağın yırtılana kadar”
“Haykır ki bu şehir utansın! ”
“Haykır ki İstanbul uyansın! ”
Kayıt Tarihi : 18.9.2005 18:06:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
TÜM YORUMLAR (1)