o bir kadındı başkalarının anlamadığı
serüvenini eller yaşamıştı,sanki o değil
-kadınım,öksüz çocuklar gibiydik
bildik sokaklarda sensiz-
işte yağmurlu akşamların serüveni
her gece arka sokaklarda
bir sivri topuklu ayakkabı
beklenen kimseler
ve gece yarısı meyhaneleri..
-sevdayı o kadın büyüttü
o kadın benim yüzümden şarkı söylerdi
çaldığı laterna çoktan sustu-
unutmuş her gece karşıladığı yüzü
yağan yağmurlarda bırakmış aklını
o gece meyhanede söylenen şarkılar
salt istekler için harcanan saatler
şarkılarla bunalan,taşan içimiz
gece yarısı sonrası meyhanesinde.
o bir şarkı söyleyen kadın
benim gözlerim ötelere uzanan
içleri karanlık dolu denizler
yüzümüz bir gömüt derinde…
-gece yarısı meyhanesinde ikimiz
anlatan, sıkılan, alkışlayan ellerimiz-
ne vardı şarkılarında senin
duygularının anlatamadığı o apartman
ö kadar mı hüzün doluydu
kaçıp gider miydin başka diyarlara
kaçıp getirir miydin başka ülkelerden?
bu şarkılar senin göz yaşların
tane tane,köşe başlarından toplanmış
denizden elle çıkarılmış inciler
gece yarısı çocukları için yakılmış
ağıtlar…
“Gel unut..” diyeceğim bu gecelik
seni buralardan kaçırayım
gel sana mutluluk şarkıları öğreteyim
aydınlık denizler üzerine
Ey şarkıları acılı kadın
Ola ki yıllar sonra,
Beni unutsan bile
Bu şarkıları hatırlarsın.
Erdal CeyhanKayıt Tarihi : 27.1.2010 08:15:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

tebrik ederim...saygılar...
TÜM YORUMLAR (1)