İstanbul Sizin Olsun

İstanbul sizin olsun
Ben, benle kalayım
İçinde küçücük bir
Damla Olayım…
Oturduğum dibek taşından
Kıyıya selam durayım
Her yere haber salayım
İstanbul sizin olsun…

Çapari, soğuk su, çekirdek diyen adam
Sür kordon boyu el arabanı
Sat satabilirsen tezgâhındakileri
Bir lokma ekmek parası
El emeğine, ten yanığı yüzüne
Selam durayım
Her yere haber salasın
İstanbul sizin olsun…

Hele banklarda oturan
Kızlar ve oğlanlar
Hele el ele, kol kola
Çimenlerde yatıp koklaşan
Sevgililer
İlan ediyorum size
Siz mutluluk kahkahaları atarken
Duyurun herkese
İstanbul sizin olsun…

Sırtımı yaslamışken dev kayalara
Yalpa yapar vurur kıyıya
Marmara’nın dalgaları
Sulara gömülmüş kayaları
Yosun bağlamış yemyeşil sakalları ile
Ses verirken kulağıma
Duyursun karşı yere
İstanbul sizin olsun…

Güneş batmaya ramak kala
Hareketsiz yatan gemiler hepsi taka
Yönleri poyraza bakarken
Sular üstünde uyur durur
Uyansın uyuyan takalar
Her yere haber salsın
İstanbul sizin olsun….

Dalgalar kıpır kıpır
Bir de balıkçı teknesi
Kuyruğunda Bayrağı
Balık avlarken
Avdan kaçan balıklar
Haber salsın her yere
İstanbul sizin olsun…

Sahil Park kordon boyu
Bir Kartal akşamı
Martılar yüksekten uçar
Sedef, Büyük, Heybeli, Burgaz
Kınalı Adaya doğru
Haber uçursun her yana
İstanbul sizin olsun…

Adalar birlik olmuş
Sırnaşık tepeleri
Ufuk sisten kararmış
Nice gitmelerim son olurken
Sır perdesini açıp
Haber salsın her yere
İstanbul sizin olsun…

Koca yıllar ard arda giderken
Bir gün geriye dönüp el bile sallamadılar
Alıp götürürken duygularımı…
Beni hep yordular
Yetişmek çok zor pes ettim artık
Duysun altı yıl,
Her yere haber salsın
İstanbul sizin olsun…

Küçücük bir kaya balığı
Yemyeşil yosunlar üstünde
Yem ararken bir iken iki oldular
Kafalarını hafifçe suyun yüzünde
Yumruk gibi açılıp kapanan
Denizanaları çoğalırken birlik oldular
Her yere haber salsın
İstanbul sizin olsun…

Sanki yaşanmamış onca günler
Çok derin sulara gömülüyor
Onca acı tatlı günler
Çok derin hafızama gömülüyor
Şu martılara da bak
Kanat çırparak suya dalıyor
Hey özgür kuşlar haber salın her yere
İstanbul sizin olsun

Bir ses var gökyüzünde, inişe geçmiş teyyare
Selam götürse ne olur indiği yere
Belki duyar sesimi inceden
Gafilsen selam alma duyur sesimi
İstanbul sizin olsun…

Solumda Pendik, Tuzla
Karşımda Yalova, ardında Uludağ, Adalar
Ve ben kuşlar gibi özgür
Siz kalın geride sır olurken benliğimde
Her yere haber salın
İstanbul sizin olsun…

Bir yığın kalabalığınla
Bir yığın trafiğinle
Bir o kadar gürültün ve
Umursamaz umutsuzluğunla
Yığınlar içinde bir ben
Yalnız bende kaldım.
Koskoca bir derya denizde
Küçücük bir damla oldum.
Yaslandığım dibek taşında
İstanbul’u selamlıyorum,
Bir damla da eksik olsun
İstanbul sizin olsun…

Güneş batıyor kızıllaşarak
Yerden mangal dumanları
Yükselirken denize savruk
Küçük küçük insanlar oltalarını
Atmışken denize savruk
Bekleyip gerilen, balık avlayanlar
Siz bekleyedurun
Ben savrulayım artık
İstanbul sizin olsun…

Ardımda bir bulvar arabaların gürültüleri
Önümde masmavi deniz
Ve sessiz gemilerin görüntüleri
Yoldan geçen az sayıda çocuk koşmaları
Ufukta bir sessizlik çökmüş
Koskoca İstanbul’un üstüne
Güneş sağımdan batarken
Çoğalmış martıların uçuşları
Sanki son defa beni selamlıyor
İstanbul sizin olsun…
İnin yakamdan bırakın beni
Ben benle kalayım
İstanbul sizin olsun…

11 Temmuz 2013-İstanbul/Kartal-Sahil Park
Saat:19.30