İstanbul Saklı Sevdam Şiiri - Vedat Koparan

Yıldızlar sana akıyor yırtılmış gökyüzü cennetin
Göç yolların katar, sermaye, kültür sende çoğalıyor
Gözlerim sana bakıyor bütün yıldızların içinde teksin
Hey koca İstanbul tarihin yıldızı, her yerin kanıyor

Merkez bir deryasın Asya, Avrupa sana çağlıyor
Ay hilalin sana parlıyor gizeminde gecelerin
Güneş sende bir başka batıp bir başka doğuyor
Süheyla'msın sana atıyor yüreğim, bilincim

Gün başlayınca akın akın girer içine milyonlar
Harekete geçer emeğin alın teri işler çarklar
Sende görkem sende ihtişam sende aşklar

Kırkına merdiven dayayan merdivene yıldızları asan
Gün ısınıp güneş açınca sabah yürüyüşlerine çıkan
Canlara kucak açan kırk katre bağrında ateş yanan
Emrinde Ankara ne kadar yakın ne kadar uzak sana

Olmazda olurlara olurda olmazlara yelkenleri fora
Sen gece düşüm gelir konarsın gözlerimin odağına
Bir sancı büyür fabrikalarda, varoşlarda, Salacak'ta
Saçlarını tarar Kızkulesi hüzün denizi Marmara'da

Zamanın gölgesi düşer gözün üstüne
Çemberlitaş heybetiyle dikili kocabaş
Tütün saramaz artık Cibali'de Asude
Ağıtı yanık türküsünde titrer karakaş

Çilesiyle dokur Basma/ne de etamin
Ceylanım hüzün gözlü çilli kız işçim
Tophanede kurşun döker al tarihin
Resmi geçitte kaldı siyah beyaz film

Sen İstanbul'sun bu yara kanaya dursun
Yüzsüz sularda yüzer yüzün kırgın siluetin
Kaç yüzün kaç yaşamın tutuk suskunusun
Bir yanın şaşa bir yanın sefalet Kasımpaşa

Baktın mı bir işçi gözlerinde Çamlıca’dan
Yaralı, kanadı kırık vurgun Anka kuşum
Aslında aslını, aslımda aslımı barındıran
İstanbul saklı inci denizi yasaklı sevdam

Bitmedi…

24.03.2006