Sen İstanbul olsaydın,
Beyaz bir mendile sardığım yüreğimi, avucuma alıp
En yüksek tepelerden, asi rüzgârlarla sana savururdum
Huzurlu birgün dilerdim her sabah senin için
Dualarla Sultanahmet'in bahçesinde
Yüzümü çevirip karşımdaki nurlu yüze
Ayasofya ile birlikte gözyaşlarımı akıtırdım gönlüne
Dinle sevdiğim, bu ayrılık saatidir.
Dünya var olalı beri çirkin ve soğuk,
Erken içeceğimiz bir ilaç gibi.
Tadı dudaklarımızda acımsı, buruk.
Bu saatte gözyaşları, yeminler,
Boş bir tesellidir inandığımız.
Devamını Oku
Dünya var olalı beri çirkin ve soğuk,
Erken içeceğimiz bir ilaç gibi.
Tadı dudaklarımızda acımsı, buruk.
Bu saatte gözyaşları, yeminler,
Boş bir tesellidir inandığımız.