İstanbul nerede Şiiri - Figen Şençamlar

Figen Şençamlar
234

ŞİİR


11

TAKİPÇİ

İstanbul nerede

Geliyorlar, sırtlarında yükleri ile
Bir yorgan, bir döşek, yastık ile
Geldiler İstanbul'a bir lokma ekmek için
Önce ev aradılar gece uyumak için
Bulamadılar, bulamadılar
Otel parası denkleştiremediler
Zamanın büyükleri, gidin dedi dağ başına
Yapın orada bir ev
Evi yaptılar, bir oda bir mutfak
Neyleyim, neyleyim
Çaldılar inşaatlardan kum, tuğla, mala
Yaptılar evlerini haramla, haramla
Ezan vakti baba kalktı işe
Akşama kadar döndü durdu
İş nerede, iş nerede
Bir simit alamadı, aç karnına döndü ev yoluna
Evde bebeler bekler
Baba nerede, baba nerede
Ana bir hoş olmuş,
Kocam nerede, kocam nerede
Koca geldi eve boynu bükük
Hanım iş bulamadım,
İstanbul nerede, İstanbul nerede
Akşam aş yok sofrada
En küçük bebe sömürmüş,
Anasının memesini
Ana da can yok ki, dolsun meme süt ile
Üç beş kuruştu, köyden geldiklerinde paraları
Bir ekmek aldı anca, azıkta soğan vardı
Yemek onlara göre.

Figen Şençamlar
Kayıt Tarihi : 2.1.2008 13:38:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Ölüler Konuşmaz
    Ölüler Konuşmaz

    hayatın gerçegini ne kadar güzel anlatmışsınız figen hanım yüreginize saglık saygıalrımla yıldırım şimşek

    Cevap Yaz
  • Ercan Kurt
    Ercan Kurt

    .
    Şiiriniz bize eski 1 hatıramızı hatırlattı...

    Vaktimiz var...paylaşmak isteriz...
    .
    Rahmetli babam nakliyeciydi...76 model burunsuz 1 bmc kamyonumuz vardı...Sanırım 8-9 yaşlarındaydım ve İstanbul-Avcılar tarafına yük götürüyorduk...Boğaziçi köprüsünden ben uyurken geçmişiztik,uyanmış veağlıyordum...:)...Babama dedim ki:-Baba,İstanbul'a geldik mi?..(-Geldik,hatta geçtik!..)-Geri dönecez mi gene?...vs. vs. sorup duruyordum...Hiç unutmam,babam önünden geçtiğimiz tabelayı gösterdi bana:...-İstanbul:40 km!...Derken kamyonun yükü boşaltıldı ve geri dönüş yoluna çıktık...heyecanlıydım...dönüş yolunda bakmadık bina araba bırakmamıştım...dile kolay;İstanbul'un Merkezini görecektim...Derken Sirkeci'ye vardık...Babam dedi ki:(-Oğlum;İstanbul'un merkezi işte tâm burası!)...O kadar sevinmiştim ki;anlatamam...Düşünemiyordum bile;ben İstanbul'un tam merkezindeydim...Babam Tahtalı'ya geri dönüş yükü bulmak için çıkmış ve kapıları kitli tutmamı da sıkı sıkıya tembihlemişti...Gelip geçen arabaları seyrediyordum...o kadar mutluydum ki...Ve tam o esnâda bakındığım güzel 1 taksi ani 1 frenle durdu arkasından gelen kırmızı 1 doç komyenet ise ona arkadan öyle 1 vurdu ki...10 metre mesafemde tam gözlerimin önünde olmuştu her şey...Ve derken taksinin ardından 2 kişi önünden de şoförü çıktı,ve kamyonetçiyi arabasından indirdiler;...gerisini anlatmayım artık...Allah ne verdiyse yani:)...Adama o kadar acımıştım ki...

    Şimdi bana kim;-İstanbul'un merkezi nere? diye sorsa,aklıma hep o Sirkeci İskelesi ve o kamyonetçi geliyor...

    Doğrudur Efendim...İstanbul'un taşı toprağı altındır...

    Ama bizler,İstanbul'un altını üstüne getirireli de; bayağı olmuştur...

    Saygılarımızı Sunarız...

    Vesselam

    Cevap Yaz
  • Yolcu Yolunda Gerek
    Yolcu Yolunda Gerek

    Çok güzeldi cidden yürek yarasını anlatan bir şiirdi..Tebrik ediyorum..Yüreğinize sağlık..10 puan benden..

    Cevap Yaz
  • Bedir Kocaman
    Bedir Kocaman

    uzaklarda çok uzaklarda...
    güzel şiir olmuş.
    toplumsal bir yara açılmış tebrikler

    Cevap Yaz
  • Ahmet Kısa
    Ahmet Kısa

    Ben de bir canlı göçe şahit oldum...Otobüsle hem de...Eşyaların üstü açık,dağınık,çocuklar perişan,üstleri yırtık pırtık,çorumdan Mersin'e göçen büyük bir aileydi bu...Büyük şehirlerin kaderi bu...Tebrikler ve tam puan.

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (16)

Figen Şençamlar