Geliyorlar, sırtlarında yükleri ile
Bir yorgan, bir döşek, yastık ile
Geldiler İstanbul'a bir lokma ekmek için
Önce ev aradılar gece uyumak için
Bulamadılar, bulamadılar
Otel parası denkleştiremediler
Zamanın büyükleri, gidin dedi dağ başına
Hayatta ben en çok babamı sevdim
Karaçalılar gibi yardan bitme bir çocuk
Çarpık bacaklarıyla -ha düştü, ha düşecek-
Nasıl koşarsa ardından bir devin
O çapkın babamı ben öyle sevdim
Devamını Oku
Karaçalılar gibi yardan bitme bir çocuk
Çarpık bacaklarıyla -ha düştü, ha düşecek-
Nasıl koşarsa ardından bir devin
O çapkın babamı ben öyle sevdim