İstanbul çok şey yapsın bence.
Önce bir zaman makinesine girsin, geçmişe dönsün.
Kedileri bol sokaklarıyla, balıkçı tekneleriyle eski Samatya olsun.
Bizler bir termos çayla gidip oturalım
bankları kurulmamış sahillerimizde, varsın kayalıklar üzerinde.
Kedileri 'pist'leyelim, onlar inatçı halleriyle yine gelsinler,
ortak olsunlar ekmek arası yediklerimize.
İstanbul çok şey yapsın bence,
sokakları çocuk sesleriyle dolsun korkusuzca oynayan,
ellerinde bilyeleri yada gazoz kapaklarıyla.
Seksek çizgileri üzerinde taş kaydırsın kızlarımız,
ip atlasın saçları yüzünü gözünü saklasa da.
İstanbul çok şey yapsın,
garibim olmasın, gariplik koymasın gönlümüze
Kayıt Tarihi : 1.12.2007 23:14:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Kaleminize kuvvet ve yüreğinize sağlık.
bu güzelim paylaşımda onlardan biri
harikanın üstünde anlatımıyla
okuyucusunu yormayan
değerli bir eser olmuş
yazan elleri kutlarım
bir İstanbul öyküsü de benden:)
umarım gölge yapmamışımdır..
....
İskenderiye Yahudisinin Kızı...
Esther,
İskenderiye Yahudisinin kızı...
Beyoğlu'nun Pera'sında Bağları varmış dedelerinin...
Seninle Akdeniz'in Olympos'unda,
Peralı öyküler paylaştık...
Çırılçıplaktı gözlerin!
Ürkek sıcaklığın avuçlarımda erirken,
Şiir şaraba dönüşüyordu...
Ben Bodrum'dayım bu yaz,
Sen,Los Angeles'ta.
İçini acıtıyor mu hala Orient Ekspresi!
Esther,Esra olmak istiyor mu hala..!
Komşuluk öykülerini,
Kahve falını,hüzünlü şarkıları,
'Bu çaylar benden'i',
'Lafımı olur ablacığımlar'ı',
özledin mi?
Anılar çağırıyor mu seni Akdeniz'e...
Baban hala ağlıyor mu Pera'yı andıkça,
Deden sevgilisinin mezarını buldu mu..!
Esther,
Gizemli ve ürkek ceylan!
Neden bilmiyorum ama,
Aklıma geldin dün gece...
İbrahim Eroğlu
ağustos 2005-Bodrum
TÜM YORUMLAR (9)