Bir bak
kanlıca mihrabat'tan
İstanbul'a
bir bak
kahverengi gözlerinle
asya'dan avrupa'ya/ dalga dalga
allah aşkına
bir bak
kornaları ve kaldırımları
binaları
araçları
yolunda bırak
mihrabatın suskunluğuna
bir bak
gözlerimden doldum
taştım
mihrabattan marmaraya doğru /dokundum.
aştım.
boğazın tepesinden
boğazım düğümlenir
mihrabında mihrabatın
duası semaya okunur/durulurum
güneş gelip geçerken
bu çizgiden
renkler dolar gözlerime/ huzurluyum
akşamını yakalarım mehtabın da
bir kadeh kaldırmalı
bu güzelliğin aşkına
sarhoş olmamak için
kendimi durdurmak için
yudum yudum sindirmek için
şerefine durmak gerekir
duruşun esasıyla
Tanrı'ma şükretmek gerekir.
Bir bak
yeşil gözlerinle
ağaçlara yapraklara
yeşil yeşil dalgalara
bülbüller şakırdar
dallarında yarış yarış/aşıklar
kim çizebilir bu nameleri
kim dinlerki buradan sonra
mozartları
beethovenleri
notaları kaynağından dolar
kulaklarıma
çalgıların dallarına gelin
kulaklarınızı bu hışırtılara verin
yaprakları inceden
inceye
dinleyin.
yelpazelenir, ritimlenir
ruhumda renklenir/ dalga dalga
bülbüller dile gelir
dinle bak bu sesleri
kime gelir.
Bu korunun klasikleridir
kulak ver/sus
kalender kendine gelir
bu ne güzel kabus
bir bak
mavi gözlerinle
bir bak
gözlerinden boğazın duaları akar
mavi mavi
iki gözüm iki çeşme
bulutlar tepemde süzülürken
yağmur sırası gözlerimde.
Atom çekirdeğinde
kalender kalbinde
bu tepede
ummana döner.
mevlana döner
istanbul döner
Ah kalbim şaha kalktı
mihrabat şerefine
ateşlerde
gez
göz
arpacık
iki gözüm iki açık
iki kaşım üstü iki köprü
iki elim iki yaka da
sol elim anadolu hisarından
uzanır asya'ya
sağ elim urumeli hisarından
uzanır avrupa'ya
mihrabattan selam olsun bütün insanlığa
Bir yılan gibi kıvrılır boğazın suları
iki kıta iki ruh
gözlerim mavi
gözlerim yeşil
gözlerim kahverengi
gözlerim zeytin tanesi
işte budur mihrabatın hikayesi...
(Kalender Kılıç/27-06-2010 ankara)
Kalender KılıçKayıt Tarihi : 27.6.2010 15:51:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bir hevesle çıktıp, kanlıca mihrabat korusuna. boğazım düğümlendi. buranın hikayesini yazmam istendi. kendimden...siz de bir bakın... ölmeden önce.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!