YEDi TEPE;
Yedisi de AYRI bir masal;
Dünya O’nu KUSATMIŞ;
Beyaz ATLI PRENS ALMIŞ…
KIZKULESi;
SANIRSIN Dügünden;
Bir gelin KAÇMIŞ TA;
BOGAZI mesken TUTMUŞ…
SARAYBURNU;
GÖZ KIRPAR AŞIKLARA;
Dizinin dibinde masal gibi;
Büyük asklar YASANMIŞ…
BOGAZ ‘DA;
SALINIR gemiler;
Büyülü sular PARLIYOR;
GÖREN Kaptan, yolunu ŞASMIŞ…
TOPKAPI SARAYI;
Asaletin zirvesinde;
PIRLANTA bir tac gibi;
iSTANBUL’un BAŞINA KONMUŞ…
Gülhane’de;
KUŞLAR CIVIL,CIVIL;
Çocuklar Şen Şakrak;
Sanki, bülbüller dilini YUTMUŞ…
SULTANAHMET;
Meydanda ECDADIN;
ALTINDAN mührü , magrur;
Derin HUŞUYA DALMIŞ…
iSTANBUL;
Üsküdar,KISIKLI, Beykoz;
KARŞIDAN tebessüm ediyor;
BESiKTAŞ, SARIYER; ilgiden BUNALMIŞ…
MARMARA’YA DOGRU;
Akarken , serin SULAR;
Şöyle bir baksan,uzaktan;
Bogazda BALIKLAR,mest OLMUŞ…
BEBEK’TE;
SALINIR güzeller;
AYDAN düsmüs bir silüet;
Sanki, pamuk prenses DONMUŞ…
Gökler de;
ÇINLAR EZANLARIN sesi;
Süleymaniye, ŞEHZADEBASI;
Yeni cami,Müezzinler COŞMUŞ…
iSTANBUL;
Kutsal bir mühür kainata;
Alan da mesut, yasayan da;
Efendim öyle BUYURMUŞ…
ADIN siirlerde;
ŞARKILARDA , destanlarda;
Bir VARMIŞ ,bir YOKMUŞ;
Istanbul SANKi MASALMIŞ …
14-10-2013
Şuayip ReşadoğluKayıt Tarihi : 4.11.2013 03:22:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!