Ben, Nedim'in İstanbul'una yetişemedim. Fakat,1950 lerde başlayıp 1960 larda yükselişe geçen 'İstanbul'u tahrip kampanyası'na kadar en az bir çeyrek yüzyıl, henüz yok edilememiş güzellikleriyle, Yahya Kemâl'in İstanbul'unu içime sindire sindire yaşadım.
Ömrümce İstanbul'da yaşamış olmak, İstanbul'u doya doya ve gönlümce
yaşamış olmak, hayatımın en uzun süren mutluluğu olmuştur. En az son 60 yıldır İstanbul kökenli, İstanbullu zevkine ve kültürüne vâkıf hiçbir Belediye
Başkanına sahip olamayan bu şehir, sevmesini bilen gönüller için halâ kutsal bir sevgili olarak kalabilmişse, bunun sırrı, kanımca Yüce Tanrı'nın da bu şehri çok sevmesi olmalıdır...
Kara gözlüm bu ayrılık yetişir,
İki gözüm pınar oldu gel gayrı.
Elim değse akan sular tutuşur
İçim dışım yanar oldu gel gayrı.
Ayların sırtında yıllar taşındı,
Devamını Oku
İki gözüm pınar oldu gel gayrı.
Elim değse akan sular tutuşur
İçim dışım yanar oldu gel gayrı.
Ayların sırtında yıllar taşındı,
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta