…ve gökyüzünün sultanı bulutlar vardı
ve siyah yalnızlıklar giyinmiştim ötelerden
yağmur damlacıklarının tenimi okşadığı andı
zamanın yalancı tasvirlerini besteledim
İstanbul mütebessimdi
Dinlenmiş imgelerle İstanbul’a sarıldım
Hecelerimin mimarı dizelerimin esini
Ey İstanbul,ey sevgili
Yine eylül geldi
Yine karanlık bir yâr gibi peşimde
Hazanın ılık nefesi saçlarımda geziyor
Ah,ne söylesem nafile
Bu eylül de gözlerimi üzüyor
Sararmış yaprakların buğulu hışırtısı fena ağlatır
Aşk ne kadar güzelse
Ayrılık o kadar elzem
Visale erince canan büyüsü bozuluyor
Hep uzaktan hep uzaktan
Sebebi malumdur aşığın dünyasında
Bir kelebek gibi yakalanmak aşka
Ne zayıf bir direnmedir ki çaresiz
Fendinde fennin esamesi okunmaz
Yüreklerin en kıpırtılı yerlerinde filizlenir aşk
En masum en heyecanlı en yüce en asil
Mağrur kükremeleri biter gururun
Muhteşem bir uyanıştır hayata ve evrene
Çiçeğin,güneşin,mehtabın,gecenin keşfidir
Yıldızların en kıpırtılı yerlerinde parıldar aşk
Seyrinde Mecnun Leyla’yı gönül fena lütufkâr
Sen ey İstanbul söyle
Ne aşkları gördün tarihin aynasında
Kiminin saçı kara,kimi kumral,kimi sarışın
Kimi zeytin gözlü,kimi yeşil,kimi okyanus bakan
Ne güzeller besledin anaç koynunda
Hangi eylüllerde hazan şarkıları fısıldadın
Hangi ayrılıkların acılarından beslendin
Aşkın alâmeti fârikası esrarından müteşekkil
Fî tarihinde bir aşık sevdiği uğruna
Leb-i derya olur gezermiş
Dağlara taşlara vururmuş başını
Ceylanlarla kuşlarla muhabbet edermiş Mecnun misali
Hicranının ateşine dağlar dayanamazmış
O zamanlarda da İstanbul hürmetli bir şehirmiş
Gel zaman git zaman vaktin hükümdarı duymuş bu hikâyeyi
Kavuşturmak istemiş sevdiğine aşığı
Lâkin ne mümkün
Aşık çoktan terkeylemiş dünyayı
Şimalden bir yel alıp götürmüş rüyayı
Mezarında bir çift gül arzı endam edermiş
Şark romantizminin kıvamı bir başka lezzet taşır
Şikayetin mi var aşkın sarhoş bakışlarına
O şehla yakışların düzeninde yaşarsın
Ki gözlerin İstanbul itiraf eder bunu
Şimdi gönül otağında gidip eğleşme vakti
Biz aşığız diyelim duyuralım aleme
Bekle İstanbul bekle hele otur şöyle
Celallenmek sende asabiyet sende
Yakıştı mı senin o ketum asaletine
Bak martılar semanda neler söylüyor
Bulutlar neden ağlamaklı gökte bekleşir
Lodosların sesini bir kerecik dinle
Aşkın haykırışlarını duyacaksın fısıltılı
Sardunyası solmuş çocuğum hâlâ alabildiğine duygusal
Sen İstanbul nice şair seni anlattı
Seni yaşadı erkan senin iksirini tattı
Sen daim aşktın senle vardı kıssalar
Sen aşkın deryasında boğdun mısralar
Tıpkı Nefi’yi aldığın gibi koynuna
Fuzuli Bağdat’tan sevdi seni çıkarsız
Ya o Nedim kasrlarında bahçelerinde
Kayık sefalarında senle dertleşti
Bir Yahya Kemal kaptırdı gönlünü sana
“Nice yüz bin senedir şarkın ışık mimarı” derken
“Mehtap,iri güller ve senin en güzel aksin” derken
Ya Ahmet Haşim akşamında nefestin
Ya Tevfik Fikret şiiriyle “Sis”tin
Necip Fazıl aldı feyzin tadından
“Ruhumu eritip de kalıpta dondurmuşlar
Onu İstanbul diye toprağa kondurmuşlar”
Bir Attilâ İlhan geçti kapından
Bir Fikret Muallâ seni kattı renklere
Bir Hacı Arif seni besteledi huşuyla
Lâkin bitti mi sende aşkı aramak
Ey İstanbul o haşmetli gururu bırak
Aşka dair ne varsa söylenmedi daha
Bizim de var bildiklerimiz elbet
Tıpkı bizden sonrakilerin de olacağı gibi
Cennetin manidâr hayalinden süzülmüştü sevdalar
Ey sevgili ey İstanbul
Cüretli bir eylülün vebaline vurulduk
Şimdi hüzün bahtımıza yakışan
Gözde yaş serde aşk elde var gam
Neylersin neylersin zaman akıyor
Sırrının ifşasında mazi bakıyor
İstanbul seni gördüm aklım şaşıyor
Bir güzelle dertleşmek burada bitiyor
Muhabbetine yârin doyulmaz lâkin
Bir de gönül doyaydı bir de olaydı sakin
Yağmurlar dilenirim gözyaşımla barışık
Ah vefakâr bulutlar efkârıma alışık
Sen bir devsin ben cüce bekle İstanbul
Sözlerine gözlerimi ekle İstanbul
…ve siyah yalnızlıklar giyinmiştim ötelerden
yağmur damlacıklarının tenimi okşadığı andı
zamanın yalancı tasvirlerini besteledim
İstanbul mütebessimdi
Eylül 2007
İrfan KarapınarKayıt Tarihi : 22.9.2007 20:39:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

ve siyah yalnızlıklar giyinmiştim ötelerden
yağmur damlacıklarının tenimi okşadığı andı
zamanın yalancı tasvirlerini besteledim
BESTELEDİKÇE AŞK MUHABBETİNE DOYULMAZ OLDU SEVGİLİ İRFAN BEY.
BİR 10 PUAN.
SEVGİYLE HOCAM.
Gökmen
Cüretli bir eylülün vebaline vurulduk
Şimdi hüzün bahtımıza yakışan
Gözde yaş serde aşk elde var gam
Neylersin neylersin zaman akıyor
Şair İstanbulu tasvir edilmesi gereken biçimde yapmayı bilmiş .Doğal güzelliği ve şiirin şairlerce evrimi... tasvirden duyguya geçildiğinde başka bir hale giriyor. o zaman o sözler diline kuş kanadındaki tüy hafifliğinde yerleşi veriyor.'
Şimdi hüzün bahtımıza yakışan
Gözde yaş serde aşk elde var gam '...
tebrikler İrfan can.
sevgili İrfan beyin dediği gibi;
'Yıldızların en kıpırtılı yerlerinde parıldar aşk...'
Yüreğinize sağlık efendim.
Sevgi ve Saygılar.
Hani derler ya ;
Dışı sizi yakar içi bizi demek geldi içimden bir İstanbul yaşayanı olarak:-)
Ancak şiirleriniz Tarih,duygu ve nesnel durumları birleştirip her haliyle anlatmış İstanbulu...
İstanbul kimlere ne şiirler yazdırdı, daha kimlere ne şiirler yazdırır...
İstabul şiirleri içinde sizin şiirlerinizinde sağlam bir yer edineceği kanaatindeyim.
Emeğiniz kendini gösteriyor.
Kutlarım sizi...
Selam ve sevgiler...
Gül
YÜREĞİNİ KUTLUYORUM AZİZİM.
TAM PUAN
TÜM YORUMLAR (24)