Köpekler işiyor top-akasya köklerine Tophane’de.
Neft’i yapraklarda vampirler dans ediyor.
Hürmüz’ün diş izleri kanıyor
Kara.
Ağlıyor muhacir top-akasya Tophane’de.
Dört-çeker korna çalıyor durmuş yol ortasında.
Tüm umutsuzluklara rağmen gülmeyi unutmadım.
Yaşamayı öğrendim hayatta, ayakta kalmayı.
İnsanları öğrendim, yüzlerinde maske.
Savaşmayı öğrendim, yenmeyi dövüşmeden.
Gözpınarlarım yaşla dolsa da bunları saklamayı öğrendim
Devamını Oku
Yaşamayı öğrendim hayatta, ayakta kalmayı.
İnsanları öğrendim, yüzlerinde maske.
Savaşmayı öğrendim, yenmeyi dövüşmeden.
Gözpınarlarım yaşla dolsa da bunları saklamayı öğrendim
sevgili Akdora,
seni de biliyorum .
yüreklerimizi yıpratıp çarık sırımına muhtaç eden topraktır.
ülkedir.
acı çektikçe, sevdamız gözlerimizin önünde hırpalandıkça, kendi tarzımızda feryat ediyoruz.
asırlardır toprağımızda muhacir yaşıyoruz.
kendi sesimiz, türkümüz,
erkimiz
yankılanamıyor turkuaz semalarımızda.
acı çekiyoruz.
tşk.
saygılar
i.durmuş
ben İstanbul'a gelmeden önce İstanbul'u tanıyordum. müsade et de nerden tanıdığımı anlatayım.
dedem birinci dünya savaşına katılmış. eğitim dönemini Slimiye kışalasında geçirmiş. sonra savaşt ingilizler esir düşüyor. esirlikten sonra istanbul'a getiriliyor. deken bizim çocukluğumuzda bize hep burasını anlatırdı. onun için ben İstanbula gelmeden önce de istanbulu tanıyordum.
şiire gelince güzele derler ki tornadan çıkma gibi derler. ben şiire bu tabiri kullanamıyorum. çünkü usta kalemlerin şiirleri bu deyimin bir üstünde yer almaktalar. başarılarınızın devamını dilerim.
saygılarımla:
rr.akdora
Bu şiir ile ilgili 2 tane yorum bulunmakta