İstanbul Kasidesi Şiiri - Necibe Çetinkaya

Necibe Çetinkaya
90

ŞİİR


11

TAKİPÇİ

İstanbul Kasidesi

Yok menendin bir eşin cilveli efsunkâr şâr
Âşık olmak bile yetmez ölünür uğruna yâr

Sen ki sevdâlara nâr sen ki görünmez Leylâ
Sen ölümsüzlüğe mey meşk ile herdem efkâr

Uyanır Ehl-i semâlar şu Süleymâniye'de
Dokunur rûhuma bir el çözülürken esrâr

Bakarım Çamlıca'dan târihi seyrân ederek
Görünür başka bir âlem geceler sanki nehâr

Üsküdâr'dan süzülürken kederin arka yüzü
Dağılır kız kulesinden yayılır ah-ü fizâr.

Mâvi akşamları sarmış Karaköy rıhtımına
İhtişâmında füsûn var yine üstünde vakar

Ayasofyâ...iniyor her gece kandillere nûr
Göklerin hüznü sararken bana vîrân gülzâr

Şâh olup damga vurur çağlara Sultan Mehmet
Muştu vermiş o nebî lütfuna olmuş mazhâr

Ne zaman yükselecek kubbelerinden esmâ
Fâtih'in şânı bu mâbet yine suskun yine zâr

Akarım nağmelerinden şu gümüşten boğazın
Sonra aşk şarkılarından geçerim beste nigâr

Martılar mâviye vurgun coşuyor çıldırıyor
Sanki Beylerbeyi'nin derdine olmuş dûçâr

Evliyâlar yatağından dökülürken dualar
Uzanır arşa gönüller verilir aşka ayâr

Mânevî tad bırakır ruhlara Eyyüpsultan
İsteyen herkese yâr istemeyenler ağyâr

Göklerin cümbüşü var arza iner yıldızlar
Haliç'in koynu dolar kum gibi eşsiz şehvâr

Bitmemiş aşklara ağlar Kadıköy iskelesi
Her vapur kalkışı mahsun acı bir "düt" sesi kâr

Târihin şâhidi var hangi vedâlar ferhân
Ayrılık çeşmesinin gözleri
herdem bîdâr

Yakamozlar üşüşürken sarıyer sâhiline
Hasretinden kanıyor bak deli gönlüm fîgâr

Kara sevdâlara şâhit nice Yıldız Saray'ı
Mihrişah Sultana eş güllere olmuş dîldâr

Şu ezânlar dağıtır mâvi devin mâtemini
Büyüler Topkapı hep burçlara yağmış envâr

Yine hasretle dalar gözleri Haydarpaşa'nın
Elvedâlar mı yakar yoksa kavuşmakta mı nâr

Tepelerden esiyor ruhlara Tevfik Fikret
Âşiyan yolları gülşen boğazın işvesi var

Her sabah senle doğar senle büyür saf aşklar
Bu ne ferhunde şehir hû ile herdem çağlar

Kimi revnâk-ı bahârsın kimi âftâb-ı şitâ
Sanki bir gevheri yektâ gibi mağrur şu hisâr

Sen ne âşufte nihânsın tutuşur senle kalan
Kurtulur sanma sakın çehrene meftûn nâçâr

Derde dermân diye sevdim hani Lokman umarın
Neyleyim ben seni cânân gehi gülsün gehi har

Gam-ı hicrânla yanarken
akıyor rûhuma eşk
Kimi dîdârına müştâk kimi olmuş bîzâr

Ben ki aşkınla harâbım hani mecnûn hani dost
Sana şîkest bu gönül kimlere ettin işmâr

Güldehânım gülüversen sana kurbân olurum
Bâğ-ı cennet gibisin göğsüne sinmiş ezkâr

Misk-i amber kokuyorsun şu gönül mest-i harâb
Çeşmelerden mey akar âb-ı hayâtmış bu diyâr

Mihr-ü mâhım, şirinim,servi revânım, hûbum
Gül-i rânâya döner bir nazarından ruhsâr

Taşkın'ım çağlıyorum vasfına âciz kalemim
Sana emsâl bulamam,
ben neferim sen serdâr

Ey! hayâllerdeki sultan başımın tâcı şehir
Ne kızıl gül olabildim ne de gülşende hezâr

Sana binlerce selam nazlı gelin İstanbul
Vuruyor köslere mehter çalıyor şevk ile târ

feilâtün / feilâtün / feilâtün

Necibe Çetinkaya
Kayıt Tarihi : 28.8.2019 23:31:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Şükrü Atay
    Şükrü Atay

    Ayasofyâ...iniyor her gece kandillere nûr
    Göklerin hüznü sararken bana vîrân gülzâr

    Gönülden kutluyor ve kaleminize sağlık diliyorum. İstanbul şiirlerini çok seviyorum aruz vezni ile çok daha güzel olmuş,tebrikler.
    Sonsuz selam ve saygılar sunarım. Allah'a emânet olunuz.

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (1)

Necibe Çetinkaya