Istanbul Kadersin Milletimize

Mustafa Benkli
120

ŞİİR


9

TAKİPÇİ

Istanbul Kadersin Milletimize

Istanbul Kadersin Milletimize (*)

Dünyaya gelmişiz bir maksat için;
Rabbimin insana biçtiği biçim:
“Kâinatta benim rolüm ne? ” için!

Fıtrat eseri, bu bir sır Hilkat’tan,
Bu sırrı tefekkür ilk emri Hakk’tan! ..

Bu taksimde düşen ne hissemize,
Onun etrafında çıkarız yüze! ..
“Istanbul kadersin Milletimize! ..”

Hadisle müjdeli idin tâ baştan,
Peygamberimizle tâ “Varoluştan! ”

Medeniyetlere beşik olmuşsun,
Bize hem mekân, hem eşik olmuşsun;
Ruhen müştâk millî kalbe dolmuşsun

Vatan sevgisiyle gönülde yatan,
Vatan hasretiyle heyecanlatan! ..

İlhâma bir sayfa açılmış Yurt’ta,
Bu ihlâsla duâ toplanır burçta;
Ümrâniye için ümrân ufukta! ..

Şiir yarışması vesîle Hakk’tan,
Gönüller ses verir kalbî kaynaktan! ..

Duayenlerinin yanında benim.
Yazarken çâr-nâ-çâr titrer kalemim;
Yine de bırakmaz, kavramış elim! ..

Sana eren gönül dirilir baştan;
Gönül sezisiyle yazılır destân! ..

Vatanda her gönül sana sevdalı,
Kara sevdalılar pek dağdağalı;
Dile getirirler hep bir ahvâli! ..

Benim de gönlümde bu histir yatan,
İlhâm bekliyorum her dem Allah’tan! ..

Gönül bağın her semt bir ömre değer,
Nazar eyler gönül, methiye söyler;
Hem içini dinler, hem gönül eyler! ..

Şairler çıkıp bu “Aziz Toprak”`tan,
Duygu serdetmişler niyeti Hakk’tan! ..

Bir şafak vaktinde, bak! Salacak’ta
Der: “bir arada' ve 'iki Araf’ta”;
Sûretine Elif Şafak dalıp ta! ..

Niyet etmiş işte, dilemiş Hakk’tan;
Proje düşünmüş, seçmiş murâdtan! .

Ve dökmüş içini samimiyetle
“Gönülden bağlı'lık hasbî hâliyle
Seslendiği kalbî_gönül diliyle


Dediği şekilde “canı yaktırtan”! ..
'Varlığı_yokluğu' bilerek Hakk'tan

Ben de bu duyguyu tatmışım her dem;
Tatmak Istanbul’u saâdet, dem-dem! ..
Hizmet iştiyâkı yükselen erdem! ..

Göğüste gönüller hep coşaraktan
Sevgi-rikkat taşar her bir ocaktan

Necip Fazıl; Üstâd: “Ana gibi yâr
Olmaz” ve “Istanbul gibi de diyâr! ..”
Der; bu hisle Yahya Kemâl bahtiyâr! ..

Nurettin Özdemir de bir taraftan
Gönülden tasvirle, hem, coşaraktan;

Diyor ki: “Istanbul bildiğin gibi…”
Lâkin, ne Istanbul, bildiğin gibi;
'Ne maviliğine de mavi” gibi..

Istanbul’um, sana kıyılmış çoktan! ..
Coğrafyan, ruhunla her bir kovuktan! ..

İstanbul’um! .. Sana nasıl kıydılar? ..
Örgülü yapına beton yığdılar…
Mavi sularına lâğım koydular! ..

Mülâhazatım o, ki: Gelir Hakk’tan
İmdat; korunmana senin, tuzaktan! ..

Sana duâlardan erişen hikmet
Hakk indinde mâkes bulmakta elbet;
Yeni nesillerde doğan muhabbet! ..

Tutarak yaşlı ve genç her bir baştan
Çıkılır yüz akı ile savaştan! ..

Taksimde, herkesin öz haddi kadar
Vazife kavliyle ruhları coşar;
Yükselirler başlar tâ Arşa kadar! ..

Bugün, daha elzem okumak Hakk’tan,
Ecdâdın sunduğu bu hak kaynaktan! ..

Sana karşı “ödev” nâmütenâhi,
Ben kendimi buldum “lisan penâhi”! ..
Ki; yanarım, bana mı kaldı? .. Sahi! ..

Bir ilhâmdır vahyin dili Allah’tan,
Kur’an Dili sende matvîdir Hakk’tan! ..

Ecdâdımdan kemâl rüknü seçtiğim,
Yahya Kemal’dense encam biçtiğim,
Anamın pâk sütü gibi içtiğim;

Istanbul’um, dilin, nasiptir Hakk’tan,
Ayırmasın bizi Hakk; ‘hakikat’`tan! ..

Cihanlara bedel bendeki yerin;
Kültürünle ahenk bulan bedenin,
Fıtratınla dilin müheyyâ senin! ..

Rehberdir Nebiîn dili fıtrattan,
Istanbul Türkçe’si kaynaktır Hakk’tan! ..

Hükmetmiştir İslâm hep cihânlara;
Nüfûz etmiş İslâm-Türk zamanlara,
Dili formül olmuş tüm fermanlara! ..

Hazırlanan ilm-el esas formattan,
‘Dil’ yapılmış 'Kâmûs' ile Ser-Kat’tan! ..

Her bir millet için kâmûs nâmustur
İdrakiyle dile gelen bu düstûr;
Aklîselim için temel husustur! ..

Varlık sebebidir dil; tabiattan;
Yok olur bir millet 'dil' kopsa ‘halk'tan

İnkılâb‘devrim’le fevren devrildi;
Eserler yapıta devren çevrildi;
“şeref”se 'onur'la reddettirildi! ..

‘Good-by’ geldi, “selâm” gitti hayattan;
‘Etik’ geldi, “iffet” yok oldu çoktan! ..

‘Sel’-‘sal’lı lâkırdı muteber lehçe,
Fransız takısı; neresi Türkçe?
“Hayat'sa 'yaşam'mış; pek hayâsızca! ..

Şehrimi sel bassa çıkar bir arktan;
Türkçe’mi ‘sel’ basar yıkılır alttan! ..

Sebep için “neden? ” elzem suâldir,
“Sebep” diye ‘neden’ demek muhâldir;
Korkarım ki, sonu pek izmihlâldir! ..

Maksat ne? Lisanı yıkmaya kast'tan..
Ürperirim her tür şerli maksattan! ..

Mevlâm'ın nuruyla titreştirdiği,
Ecdâdımın “elif” elif seçdiği,
Melekler indinde Cennetleştiği

Istanbul’um; vâki her tahribattan,
İçim yanar sana gelen azaptan! ..

Halkımın İslâm’la özdeş vasatda,
Osmanlı gövdeli bu kadavrada
Ayığız bu sinsî muhasarada! ..

İslâm’a bu sinsi hor düşmanlıktan;
Vazgeçip demlensin ruh pişmanlıktan! ..

Ümit-vârız; elbet, Hakkın vâdı var;
Ki, bu miras, bize, Hakk’tan yadigâr;
Elbette gelecek yakında bahar! ..

Elbette, her şeyde tecelli Hakk’tan,
Neylerse güzeldir; Yüce Yaratan!

İntibâh görünür her-bir noktada,
Plânlanmış şükür büyük potada;
İşler erbâbında, doğru rotada! ..

Güneş üstümüze doğuyor Hakk’tan
Tecellîler sökün etti mihrâktan! ..

Bindokuzyüzotuz_üç tevellüdüm
Yarım asırdır ki sende yoğruldum
Istanbul’um, seni, ben, vatan buldum! ..

Bil ki; Istanbul’da atan şafaktan
Nur dolu o günler doğacak Hakk’tan! ..

Mustafa Benkli
Kayıt Tarihi : 29.4.2005 12:22:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Hikayesi:


Bu şiir, Antoloji.Com'un İstanbui üzerine açtığı ilk şiir yarışmasının iştirakinin son gününde ilânını görüp de, her ne hikmetse, içimden geçirdiğim mutlak bir istekle iştirâki düşündüğüm, fakat, iştirakin, üyesi olunmak lâzım geldiği Antoloği.Com üzerinden internet kanalıyla yapılacağından, o güne kadar da böyle bir teşebbüs ve münasebetim olmadığından, ne yapmalıyım diye düşünüp, o an oğlum Yunus Emre Benkli'den istimdat etme insiyatifimi kullanıp, derhal imdadıma yetişen oğlum'a vekâlet vererek üye kaydımı yaptırdım.İçimdeki ilhamı, bu güne kadar, sadece okumak ve hep okumak olan şiirle irtibatımı, bu sefer yazmada devreye sokma isteğimde kullanarak, içimde yeşeren hislerin dile geldiği ilhâmımdaki kelimeleri, şiirin hece kalıbını, bu güne kadarki okuduklarım kabilinden bir şekle sokma yönünde olabilecek bilgi birikimimi seferber ederek yaptığımı tevdi ettiğim oğlumun katılmamı sağlayan himmeti dahilinde, bu ilk eserimi, internet'in de sık sık devreden çıkması, araya arızların girmesi engellerine rağmen, nasipmiş ki verilen müddetin son dakikası gelmeden bilgisayarla kaydetmeyi Mevlâm (C.C.) müyesser kılmış oldu... Sâdır olan tâb hataları olmuşsa, artık, o son andan itibaren fark edilerek, yarışma müddetince düzeltebilme şansı kalmadan, şiir; o İstanbul Şiir Yarışması eserleri arasında -zaten son saniyede, o güne kadar okunanların arasına girebilme şansı da bulamadan- basılı kitaba girmese de, tarihteki yerini almış oldu... Benim için ehemmiyeti haîz tarafı, doğum yerim olan Zağgim ve memleketim Erzurum'dan sonra hayatımda önemli yeri bulunan, üniversiteye kadar olan tahsilimin ve bu arada temeli atılan şahsiyetimin yeşerdiği şehir Erzincan'la birlikte, gerek hayatımın akışı, gerek şahsiyetimin teşekkülünde en müessir faktörler olan ve en evvel, hem de, hayatımda çok uzun ve önemli bir yer alan yüksek tahsil hayatım, çevre, görgü, bilgi, hayat tarzı V.S. -hatta kayıp sayılabilecekler de zamanla kazanç hanesine yazılma nasibine erişme kabilinden- kazançlarım bakımından zaten varlığı itibariyle bünyesinde yer alan her varlık için bir şans olan, bir ilâhî lütuf ve letâfetler şehri Istanbul hakkında düşündülklerimin -esasen kendine karşı yerine getirilmesi ibadet derecesinde bir vecibe telâkkisiyle, gönlümde de hep bu şekilde yer ve mânâ bulan bu mukaddes mekân Istanbul hakkında amatörce hislerimi en tabiî tarzıyla ifade edilme ve belgeleme şansını, bilvesile bulmuş olmamdır ve bu arada, hususen edebî şahsiyetimizin oluşmasında Cenâb- ı Hakk(C.C.) 'n lütfü inayeti olarak aynı zamanda bir mazhariyet kabul ettiğim - Büyük Edebiyat alimi Tahir ALANGU Hocamızın beyinlerimize, vicdanlarımıza nakşettiği dilimizin herbir kelimesiyle Osmanlı Türkçesi ve SON ISTANBUL TÜRKÇESİ olarak dokusunu koruma hususundaki hassasiyetinin idrakiyle bunu mukaddes bir vazife bilerek BÜYÜK GAYEM VE DÂVÂM olarak intihabım cihetiyle, dilimizin ve ISTANBUL TÜRKÇESİNİN tahrip edildiği nokta-i nazarında husûsen seçtiğim belli başlı kelimelerin encamını ve bu husustaki tahribatı dikkatlere arza ayrıca vesile oluşu da mukaddes bildiğim bir vazifeyi karınca kararınca ifaya nasip teşkil ettiğinden mütmainim... Yarışmayı açanlara ve organizatörlere şükran duygularımı ifade bir borç olup, o gün, şiir hakkında hikâye formatı olmadığından, o günkü ifadelerim bu mu olurdu; bilemiyorum ama, o günden çok sonralara kalan bu gün ilâve ettiğim bu ifadeler, yine o amatörce ruh haletim dahilinde böyle tecelli etti; saygılarımı arzediyorum. Istanbul,19.09.07

Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Mehmet Karli
    Mehmet Karli

    Harika bir şiir nasıl yorum yazmamışlar şaşırdım...bu şiiri yazan yüreğe selam olsun başarılar ...alkışlar...saygıyla kalınız...Mehmet Karlı

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (1)

Mustafa Benkli