İstanbul ile söyleşi Şiiri - Osman Nurani

Osman Nurani
107

ŞİİR


9

TAKİPÇİ

İstanbul ile söyleşi

Anayurttan Avrupaya uzanmış
Masmavi Marmara ile bezenmiş
Yüreğimde tükenmeyen suzanmış*
Dünyalar durdukça sende durasın
Aşığım sana ey canım İstanbul

****
Camiler karargâh gibi dizilmiş
Minareler göğe doğru süzülmüş
Mahyalara “Bismillah” yazılmış
Dünyalar durdukça sende durasın
Aşığım sana ey canım İstanbul

***
"Ezan sesi" gök kubbeyi inletir
Sabah ayrı akşam ayrı dinletir
Hakkın bir tek olduğunu anlatır
Dünyalar durdukça sende durasın
Aşığım sana ey canım İstanbul

***
Sen ki bir tarihsin başlı başına
Altın yağmış toprağına, taşına
Elde değil, takılmamak peşine
Dünyalar durdukça sende durasın
Aşığım sana ey canım İstanbul

***
Fethe su taşıdı şu Kazlıçeşme*
Hakk’ı haykırıyor Süleymaniye
Her yer tarih her köşe de Külliye
Dünyalar durdukça sende durasın
Aşığım sana ey canım İstanbul

***
Sultan Ahmed-i şöyle seyrettim ya
Ah..! Masum bakıyordu Ayasofya
Kavuş cemaate “bitsin bu rüya”
Dünyalar durdukça sende durasın
Aşığım sana ey canım İstanbul

***
İnan dizlerimde kalmadı derman
Aslına döneceğin gün ne zaman
Arştan yere inmedi ya bu ferman
Dünyalar durdukça sende durasın
Aşığım sana ey canım İstanbul

***
Üç asır olmuştur fethe susadın
Ne kısaldın, ne bir karış uzadın
Yeter kalk ayağa, bitsin feryadın
Dünyalar durdukça sende durasın
Aşığım sana ey canım İstanbul

***
Seni müjdelemiş en son enbiya
Üzerinde döner bunca evliya
Bağrında yatıyor alim-asfiya*
Dünyalar durdukça sende durasın
Aşığım sana ey canım İstanbul

***
Yine boy verecek “şanlı” akıncı
Alınacak Sevr’in can yakan hıncı
Aha “yüreğimde” başladı sancı
Dünyalar durdukça sende durasın
Aşığım sana ey canım İstanbul

***
İçerimde yanan ateşten korsun
Varsın haçlı yine hayaller kursun
Seninle aşkımız “ebedi” sürsün
Dünyalar durdukça sende durasın
Aşığım sana ey canım İstanbul

***
Eyyûb Sultan ile yandı meş’ale
Şeref bize nasip oldu Fatih’le
Aşıldı surların DİLDE Tekbirle
Dünyalar durdukça sende durasın
Aşığım sana ey canım İstanbul

***
Yeterince kıymet bileme sekte
Sanayide önde olama sakta
Bu derde bir çare bulama sakta
Dünyalar durdukça sende durasın
Aşığım sana ey canım İstanbul

***
Kaç tane kasrın var sayamadım ki
Yüzüne bakmaya kıyamadım ki
Yedi tepe gezdim doyamadım ki
Dünyalar durdukça sende durasın
Aşığım sana ey canım İstanbul

***
İnanan üstündür şahidi Kur’an
Kösteğini kırmak üzre küheylan
Vursun yine kösler çalsın mehteran
Dünyalar durdukça sende durasın
Aşığım sana ey canım İstanbul

***
NURANİ ufkumda bitmez ülküsün
Nesilden nesile geçen öyküsün
Yüce Allah’ımın, bize lütfusun
Dünyalar durdukça sende durasın
Aşığım sana ey canım İstanbul

Osman Nurani—Mayıs-1999

Suzan: Yanan, yakıcı, cezbeden

Asfiya: Safiyet, takva ve kemalat sahibi ve Peygambere (A.S.M.) varis olup, onun meslek ve gayelerini ihyaya ve tatbike çalışan muhakkik zatlar.

Kazlıçeşme: İstanbul’un fethi sırasında su sıkıntısı çekilmekteydi ve uçuşan kazların peşinden gidilerek su kaynağına ulaşıldı. Bu nedenle semtin adı Kazlıçeşme olarak anılmaya başlandı.

Osman Nurani
Kayıt Tarihi : 23.5.2011 13:00:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Hikayesi:


1999 tarihin de İstanbul'u ziyaretimde tarihi yerleri gezdikten sonra (hele o muhteşem Sultan Fatihin hatırası AYASOFYA'nın halini gördükten sonra) oturup tarihe bir yolculuk yaparak İSTANBUL ile söyleştim.

Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Osman Nurani
    Osman Nurani


    İstanbul ile söyleşi

    Masmavi Marmara ile bezenmiş
    Ya Rab bu İstanbul ne de güzelmiş
    Dünyalar durdukça sende durasın
    Aşığım sana ey canım İstanbul.

    Sınırın Şehid kanıyla çizilmiş
    Camiler inci misali dizilmiş
    Dünyalar durdukça sende durasın
    Aşığım sana ey canım İstanbul.

    Ezanlar yükselir Hakk’a ulaşır
    Bak sen de Asya-Avrupa birleşir
    Dünyalar durdukça sende durasın
    Aşığım sana ey canım İstanbul.

    Sen ki bir Tarihsin başlı başına
    Altın yağmış toprağına, taşına
    Dünyalar durdukça sende durasın
    Aşığım sana ey canım İstanbul.

    Eyyüb Sultanım, kaynıyor Enbiya
    Hakk’ı haykırıyor Süleymaniye
    Her yer tarih her köşe de Külliye
    Aşığım sana ey canım İstanbul.

    Sultan Ahmed-i şöyle seyrettim ya
    Ah..! masum bakıyordu Ayasofya
    Vazgeçmem üstüme gelse Dünya
    Aşığım sana ey canım İstanbul.

    İnan dizlerimde kalmadı derman
    Aslına döneceğin gün ne zaman
    Arştan yere inmedi ya bu ferman
    Yalvarırım ayağa kalk İstanbul

    Dedim Tarihinden mi kopardılar
    Dedi: “gençliği benden apardılar”
    Yıldızlar küstü, hepsi karardılar
    Deme kurbanın olayım İstanbul

    Bu halden çok muzdarip Evliyalar
    Korkarım hicap duyar Enbiyalar
    Sana duaya durmuş Asfiyalar
    Yeniden, “kalk ayağa ey İstanbul”

    Yoksa seni gözden mi çıkardılar
    Hani nerde o şanlı akıncılar
    Burca bayrak diken Ulubatlılar
    İçimde yanan korsun ey İstanbul.

    Eyyub Sultanla yanmıştı meş’ale
    Şeref bize nasip oldu Fatih’le
    Aşıldı surlar dillerde Tekbirle
    Senin şanın, ‘namusumdur İstanbul’

    Bir asırdır kıymetin bilemedik
    Sanayide önlerde gidemedik
    Kavgadan sana fırsat bulamadık
    Affet İstanbul, “ümit varım elbet”

    Unutmadık ‘Fatihten kalma ferman’
    Kösteğin kırmak üzere küheylan
    Vursun kösler, vira çalsın mehteran
    Umudum sen, “muradımsın İstanbul”

    Osman NURANİ derki çok büyüksün
    Kalbimde Ülkü, dillerde türküsün
    Sen bize, Yüce Allah’ın lûtfusun
    Aşığım sana ey canım İstanbul

    Osman Nurani—Mayıs-1999

    Cevap Yaz
  • Osman Nurani
    Osman Nurani

    Ulvi Ziya ağabey 'İstanbul ile söyleşi' şiirimi herhalde göremedin.
    Zararı yok birdahaki ziyaretiniz de görürsün.

    Cevap Yaz
  • Osman Nurani
    Osman Nurani

    Mehmet Öztalyan kardeşim 'İstanbul ile söyleşi' şiirimin son dörtlüğünüde hediye ediyorum.
    Osman NURANİ derki çok büyüksün
    Kalbimde Ülkü, dillerde türküsün
    Sen bize Yüce Allah’ın lütfusun
    Aşığım sana ey canım İstanbul

    Cevap Yaz
  • Osman Nurani
    Osman Nurani

    Mehmet Öztaylan kardeşim Teveccühünüz beni mahçup etti. Selamlar.

    Cevap Yaz
  • Osman Nurani
    Osman Nurani

    Arap Naci Kasapoğlu beyefendi uyarıların için teşekkür ederim. Ne kadar güzel bir şey birbirimize karşı anlayışlı olmak. Ne demişti üstad Aşık Veysel!

    Ne güzel der:

    Kim okurdu, kim yazardı

    Bu düğümü kim çözerdi

    Koyun kurt ile gezerdi

    Fikir başka başka olmasa
    Evet fikirlerimiz ayrı ola bilir. Fakat biribirimizin kutsallarına sövmeyelim. Hak Şahiniyi ve sizi barışmaya davet ediyorum. Sonuna kadar eleştirelim. Fakat seviyeli olalım.
    Arap Naci bey ben İşletme Fakültesi mezunuyum. Bütün samimiyetimle söylüyorum ki dil bilgim hemen hemen hiç yok Dil bilgisi dersini çok zor geçtim. Benin acizane şair ve Halk ozanı olduğuma bakma. Yunus Emre (Ümmi olduğu şeklinde bilgim) gibi ümmi biriyim. Benim yazılarım da gremer, imla v.b hatalar olabilir. Uyarınız başım üstüne.
    İnanın hece veznine uymadan şiir yazanlara şaşıyorum. Tamam benimde serbest olan şiirlerim var. Lakin bu kadar saçma-sapan olmaz. İnan okurken adeta ağlıyorum. Çünkü o kadar kıymetli vaktim boşa gitmiş oluyor. Selamlar

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (11)

Osman Nurani