Akşamları serinler İstanbul’da hüzünler,
Bilinmez olur çünkü Çamlıca’da sürgünler,
Sefirlerden çalınır sedef kakmalı sedir,
Vapur köpüklerinde belirir gibi günler
Vapur düdüklerinde çınlarken dünler…
Yenicami, güvercin, işporta, karmaşa
Alabildiğine deniz ve şehrin atıkları
İstanbul elinde iki buçuk binyıldır bir maşa
Alevsiz yangınının söyle kim yaktıkları?
Ey ızdırapları, anasıymışçasına, koynunda uyutan
Sen, olmayan kişi; sen, görünmeyen kumaş
Kastın nedir senin, nedir bu kankusturan
İstanbul koşar adım; bulut yavaş, balık yavaş, insan yavaş…
Sular geçirdim yüreğime, sular ki ateşten sıcak
Ve türküler tutturdum, atik lisanlardan bakiye
Halsizim kaçmaya mecalsizim köşe bucak
Köpek salyaları her yanım, buncası ne diye?
Kızıl kumaşlara dürülen bu şehir,
Gölgesini kıvırarak denize eğilir
Gümüş sularda yakılan meşaleler,
Bu eflatun dünyanın çehresine gerilir...
Alt üst olur üsten alta, gök-yer boyu bütün dünya
Arap kahvesi içer çölde, beyaz benizli adamlar
Gerçekler sırt dönüyor aynadaki yansıya
Tuzlara bulanmış vücut, eşiğe damlar
Fareler kemirir zamanı mor şarkılar eşliğinde
Kurmak için başka hayat kadavranınkinden
Vaha sözü dillerinde, bile etraf çölleştiğinde
Kervan düzerler kaçmaya nefretten, kinden
Beyazıd’da ecinniler, fısır fısır, ondan bundan
Odalar genişliyor ve daralıyor mütemadiyen
Ses çıkaramıyorken acuze meczup korkusundan
Bülend-avazdır kelam; ‘güneş üşümesin illa’ diyen
Haykırış olmamalı, dahî, olmamalı sessizlik
Orta karar yaşarsan, bir hayatı ne âlâ
Ya da rol yap istersen, yap bir esrarengizlik
Zeka bir hançerdir boyu kendine bâlâ
Uyandırılamaz camın kırılamaz uykusu
Güvercin tüleğinde yere düşer bir ümit
Yağmur bilemez ki yağmadan paydosu
Sen sanırım değilsin buraya ait
Git hadi, hadi git; git hadi, hadi git! …
Ekim/2006 - İstanbul
Ali Çağlar DenizKayıt Tarihi : 14.10.2006 20:41:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
çok güzel bir şiir ve çok güzel bir okuma adeta yaşadım gibi kutlarım sevgili Ali Emek ve yüreğine sağlık diyorum
TÜM YORUMLAR (25)