Galata’dan Ayasofya’ya uzanan
Rüzgardan bir köprü kurulur
Dalgalar yalar koca sütunlarını
İnsanlar köpüklerinde boğulur
Bırak yere mendilini
Gözyaşlarından şehri yeniden doğur
Kül rengi bulutlar kız kulesinde
Prensesine nefesini uzatır
Üsküdar’a doğru martı çığlıkları
Yeditepeden birine
Bir adamın kambur sırtında tırmanır
Ve adamın çığlıkları
Yalın ayak çocukların yaşadığı
Evlerinin kapı aralarından duyulur
Yağmurlar yıkamış cami avlularını
İnadına soğuk mermerlerin,
Parlak ve şatafatlı
Ve o kadar ölümü hatırlatan
Soğuk bakışlarında
Soğuk konuşmalarında
Her selasında imamın
Evlerin içinde
Koca koca adamlar
Kendi umutlarında boğulur
İstanbul,
Ağır havası ile Bebek’te
Bir gitar telinin, batı müzüğiyle
Dua eder, günaha gebe bir çocuk
Cebinde, çaldığı paraların bozukları ile
Cami çeşmesine atarak
İstanbul,
Hoşça kal demenin mutluluğuyla
Bu yağan yağmur
Bu kül rengi bulutlar
Yeditepeden dolaşıp
Martıların kulaklarına fısıldayarak
Tüm sokaklarında haykır
“Hoşça kal, İstanbul”
Kayıt Tarihi : 28.12.2016 09:41:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!