Ne toprağın, taşın benzer altına,
Ne yiğitler,sarmış seni sırtına,
Aylarım geçiyor, günler fırtına,
İstanbul,yıllarım ver de gidelim
Binler yaşar sığmaz, koca alana,
Dert verirsin,senden bulan bulana,
Dost zannettim,ben de kandım yalana
İstanbul gerçeği, ser de gidelim.
Gençliğimi verdim,ömrümü verdim,
Umudum, hayalim, olduğu yerdin,
Yaşadım yıllarca, şer oldun, şerdin,
İstanbul hesabı, gör de gidelim.
Ne havanı sevdim,ne de suyunu,
Sevmedim,yalan mı,hiç bir huyunu,
Perdeleri kapat, kes bu oyunu,
Dağılan aklımı, der de gidelim.
Dilin tatlı, kalbini taş yapmışlar
Yar diyemem, seni kimler kapmışlar,
Sen sen misin,her şeyini yıkmışlar,
Kendine sorular, sor da gidelim.
Senden resim olur,kartpostal olur,
Göründüğün gibi, olsan ne olur,
Yorulur bedenler,canlar yorulur,
Benimle, bir kaç poz, çek te gidelim.
Bana kızma,gördüğümü söyledim,
Yalan mı diyeyim,seni sevmedim,
Ömür törpüledin, gönül eyledim,
Bağladın, zincirler kır da gidelim.
Ne yiğitler,surlarında can vermiş,
Ne çiğler yaşamış, has olmuş ermiş,
Meğer zaman,seni yaman silermiş,
Zamanı geçmişe, kur da gidelim.
Zaman yalan söyler, kandın sözüne,
Dönüversen,ah bir dönsen özüne,
Sen güzelsin, süs ne gerek yüzüne,
İstanbul boyanı, sil de gidelim.
Olma, insanlığın bittiği şehir,
Bağrına düşeni, yuttuğu nehir,
Kim sana içirmiş, içirir zehir
Uyan be,kendine gel de gidelim.
Kimler, sabah olur, varmaz farkına,
Düşmüş, kurtulamaz, zaman çarkına,
Hasret kalır kimler, evi, barkına,
İstanbul, hasrete dur de gidelim.
Ramazan ım,benim derdim insanlık,
İstemedim servet, ne han, ne varlık,
İnsanoğlu yaşar, ömrü bir anlık,
Gönlümü, gönlüne, sar da gidelim..
İstanbul 29 05 2011
Ramazan KılıçKayıt Tarihi : 4.6.2011 01:13:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!