Hilkat yılı,
7503...
'Eski bir evde olmak, orda, Eyüpsultan'da; '
çekilir inzivaya
Ziya Osman Saba.
(yatar; servilerin altında, demir kalemle işlenmiş rika yazılı Ya Hüveler'in arasında...
hisseder; Türbe'den esen meltemi!
ve dinler; bir gezginin dâr-ı dünyâdan göçetemiş ruhlarına okuduğu âyeti!)
tırmanınca yokuşu,
Piyer Loti!
kahve molasıanda
Âziyade görünmez ama,
eskil kır kahvesi önünde
bir öbek kızılçam
basar deklanşöre;
(Sütlüce, Balat, Kasımpaşa, Galata,
Süleymaniye, Sultanahmed, Ayasofya...)
kapanır diyafram...
düşer yılların yorgunluğu
gümüş iyodürün bilincine
duyulur yakınmaları:
'bıraksaydınız yangınlara,
doğardık küllerimizden!
ah geçmişin hüznü!
çöküyor içimize,
dünün kalb ağrısı...
sürüklüyor; ezelden ebede
kentin derinliğine bizi!
o insanlar ki,
ayakları;
ökçesiz, yumuşak deriden
süslü, rugan ayakkabılı...
başları;
serpuşlu, kavuklu, takkeli, fesli...
üzerleri;
mintanlı, entarili, kaftanlı, şalvarlı,
binişli, cübbeli erkekler...
feraceli, hotoslu, uzun etekli,
çarşaflı, yeldirmeli kadınlar...
(Matrakçı Nasuh'un kayıp gravüründen sanki!)
'Git bu mevsimde, gurup vakti, Cihangir'den bak! '
Yahya Kemâl,
İstanbul, Sevgilisi!
doğar Marmara
Boğaz'ın dölyatağından!
karşıda; Kalhedon -Körler Ülkesi- adalar...
(Üsküdar, Beylerbeyi, Çengelköy, Kandilli, Kanlıca, Beykoz...
Beşiktaş, Ortaköy, Bebek, Emirgân, İstinye, Sarıyer...
kolyedeki inciler!)
oturmuştur Urumelihisarı'na
fakir Orhan Veli,
zamanın içinden
seyreder; seni, beni ve sudaki izleri...
milenyumdur şimdi,
Aya İrini'de Fazıl Say,
seslendiriyor bestesini
'Flüt ve piyano için prelüdler'
(alkışlar alkışlar alkışlar
her dilden sevecen insan elleri...)
Kayıt Tarihi : 25.4.2010 04:00:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
İstanbul, zaten başlı başına bir öyküdür, yaşayanlar ya da yaşamayanlar için!
TÜM YORUMLAR (1)