Sen göremediğim şehrimsin İstanbul,
Buğulu gözlerimde.
Gökkuşağı mavisinde kokusunu alamadığım,
Kayboluşunda sokak aralarını bilemediğim,
Cilveli kuşların ötüşünde duyamadığım
Ve asla tenimde hissedemediğim.
Bin bir edayla süzermiş birbirini yedi tepen
Çocukların gibiymiş, sıkı sıkı sarılmışlar sana,
Yokuşlarını çıkamadığım.
Esen tatlı rüzgarında dalgalanırmış
İnce belli direğinde al bayrağı vatanın.
Asırlarca ne çok insan arşınlamış sokaklarını,
Yetmemiş güçleri yinede eskitip yok etmeye.
Bin bir sır saklıdır yüreğinin ta dibinde,
Kaç insanı yücelttin, baş tacı yaptın,
Değirmen taşında kaç canı körelttin kim bilir…
Biliyorum acılarında oldu sevinçlerinde,
Fırtınalar içinde yüzyıllara sığmayan.
Duydum ki…
Paranoyası imişsin gören ve yaşayanların,
İnsanlar hissettikçe ruhlarında seni
Kalpleri daha hızlı çarparmış
Deli dolu zamansız.
Derinlerden gelirmiş sarsıntısı
Solukların ve heyecanlarının.
Kaosunu iliklerine kadar hissederlermiş
Yalın çıplaklığında hayatın.
Derler ki…
Haliç’inde bin bir ışık zerresi dans edermiş de
O haleler içerisinde göremezmişsin renkleri.
Yarin saçlarını okşarken dalıp gidermişsin
Derinliklerine akıp giden sularında boğazın.
Vapur olsam da dolaşsam masmavi sularında
Didik didik her yerini İstanbul.
Kuytularında sakladığın sevdaları
Arar bulurum belki düşlerimde.
Diyorlar ki…
Tarihin küf kokar olmuş pas tutmuş direklerin,
Zamanın içine gömülmüş zifir zindan olmuşsun.
Aldırma bunlara sen;
Menzilindesin tam orta yerinde dünyanın,
Susmadıkça ezanlar, yayıldıkça dualar gökyüzüne
Semaya uzanan minarelerin gölgesinde,
Nur olur yağarsın üzerine bedenlerin
Yıldız olur kayarsın gönülden gönüle.
Gök kubbenin altında fethedermiş gönülleri
Muhteşem izdüşümü ay ışığının,
İnsan olduğunu hissettirirmiş
Yankılanan tepelerinden ezanlar, sesler…
Gözlerini kapadıkça esen rüzgarda
Soluklarını dinlendirirlermiş sende,
Huzur bulurlarmış gizli kalmış köşelerinde.
Ferahlık verirmişsin ruhlara
Denizin mavisinde, yeşilinde baharın…
Yaşamaya çalışırlarmış ufacık insancıklar
Karınca misali bu koskoca şehirde,
Hep koşturmaca hayatlar görebildiğince…
Trafiğinde bir ömür tükenirmiş de
Farkına varmazmış kimse yollarında yaşlandığının.
Zaman zaman sokaklarında
Kapkaçları, çeteleri, tinercileri varmış.
Meşhurmuş bazı semtlerinde kabadayıları,
Dar ederlermiş insanlara sokakları.
Hengamenin içinde kaybolurmuşsun
Yutar sindirirmiş seni metropol,
Varoşlarında sefaletin izi hüküm sürermiş
Öte yüzünde kentin.
Emdikçe makinenin memelerinden harcı
Büyürmüş yığın yığın betonlar,
Kaldıkça mı yığınların altında insancıklar
Çıkıyor hayatın tadı bilinmez…
Elbet silkinir bir gün ağırlıklarından İstanbul.
Sanırım şiirlere sığmayacak kadar güzeldin
Bir zamanlar kirletilmeden önce…
Duydum ki hala çok güzelmişsin inan.
Sorunca yaşayanlara hep aynı cevap;
‘‘İstanbulluyum ve bu kocaman köyü seviyorum.’’
Gün gelir… sevaplarınla ve günahlarınla sevilirsin
Terazide güzelliklerin ağır bastığı kefeden.
Koca İstanbul, beni de yok et koynunda
Eriyip taşayım yolunu gözleyen gönüllere.
Sen her derde deva imişsin de
Ben bilememişim, görememişim, duyamamışım,
Ben hissedememişim ve anlatamamışım.
Parlayan önce, ara sıra yanıp sönen
Yıldızımsın fikrimde, düşüncemde.
Ulaşılmazsın sen benim içimde
Ne çok anlatılamayan var yüreğinde.
Sevdaların ve ayrılıkların, özlemlerin,
Kavuşmaların masalısın hayatın içinde.
Kayıt Tarihi : 19.4.2006 10:22:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Tarihin küf kokar olmuş pas tutmuş direklerin,
Zamanın içine gömülmüş zifir zindan olmuşsun.
Aldırma bunlara sen;
Menzilindesin tam orta yerinde dünyanın,
Susmadıkça ezanlar, yayıldıkça dualar gökyüzüne
Semaya uzanan minarelerin gölgesinde,
Nur olur yağarsın üzerine bedenlerin
Yıldız olur kayarsın gönülden gönüle.
İSTANBULA A YAKIŞIR BİR ŞİİR OLMUŞ ÜSTADIM
YALIN BİR DİLLE ÇOKKK GÜÇLÜ PAYLAŞIMINA
CANİ GÖNÜLDEN TAM PUAN
Bir kere gelip gören,yaşayan,havasını soluyan bir daha vazgeçemiyor.Sanki herkese uzayan elleri ile büyülü bir iksir sunuyor.Kimi tarihine,kimi görselliğine,denizine,eski binalara,saraylara hayran.
Hele o güzelim saraylar,sarnıçlar,camiler,türbeler,tarih kokan sokaklar yok mu?Sanki hala oralarda göremediğimiz ama yaşayan birileri varmış gibi.
Şöyle bir soyutlasam kendini şehrin gürültüsünden, kalabalık insanlarından,padişahlar dolaşıyormuş gibi hissediyorum bazen.
Bu güzel şehri,güzel mısralara dökmek ne güzel.
Yüreğinize sağlık.Saygılar.
Görmesinizde anlatım çok güzeldi...
'Istanbul sevdâsı bir tutkudur gönüllerde.....
Istanbul'a 5.şiir yazdım... Güzelliğini yazmaya doyamıyorum ah şehr-i Istanbul!
Gönülden kutlarım güzel kâleminizi....Tam puan.
...üsküdar'dan selâm ve sevgiler.
TÜM YORUMLAR (8)