İstanbul gibi olmalı insan….
Burcu burcu erguvan,
Buram buram vatan kokan…
Yedi tepeden yedi iklimi,
Yedi renk yaşatan…
İstanbul gibi olmalı insan…
Bir parça esintiyle,
Denizi içine çeken,
Bir parçada dalgalanıp,
Sahilinde durulan…
İstanbul gibi olmalı insan…
Misafir olduğunu hiç unutmadan,
Her rıhtımı öyle karşılayan,
İki yakayı ayırmaksızın,
Boğazıyla kucaklayan….
İstanbul gibi olmalı insan…
Bir martının kanat çırpışında,
Çığlığını en derinden duyan,
Ve kendine sunulanı,
Kimseye kaptırmadan,
Havada yakalayan….
İstanbul gibi olmalı insan….
Adı duyulduğunda Yürekleri burkan,
Özlemi gözleri kanla ıslatan,
Her diyarda dillere destan,
Fethi gibi Fatihi tek olan,
İstanbul gibi olmalı insan…
Tariflerin yetersiz kaldığı,
Her bir zerresi ayrı bir tat,
Ayrı bir keyif olan,
Hep arzulanan,
Bir İstanbul gibi olmalı insan…
24 Şubat Pazar 2013….
Dost kalemlerden....
Sen Istanbul...
Yüreğimde ateş
Yüreğimde kor
Sevdalındım senin bugüne kadar
Velev ki aşığım sana
Yüreğim aşkınla çarpar
Yanlız Karagümrük yanmıyor artık sende
Sen bugün hepten yangın yerisin
İstanbul...
Kibritsiz
Külsüz
Korsuz...
İçten içe tutuşurken
Alevsiz yangınında yandım
Istanbul...
Artık başka türlü tanır gibiyim seni
Adımlarken toprak diye tenini
Her anında bir tat
Her karende bir vuslat yaşadım
Istanbul...
Boğazdı benim sendeki ilk sevdam
Meğer ki haliçte yüzermiş gönül teknelerim
Fatihte foraymış yelkenlerim
Ve
Canımın can bulduğu an
Ey Can! ...
Istanbulla noktayı koyarken özlemlerime
tutarken sıcak ellerinden
Güneş tepeden kâinata
Sen yeditepeden Istanbula uçurumlar gibi dik bakarken
En şanslı gecesini yaşamış olmalıydı Ay
Eğer yaşasaydık günden sonra geceyi
Ay görseydi, ayparçası çehreni
Islak gözlerle bakakalırdı
Hilâli bile kıskanırdı sendeki ince beli
Ayaklarına düşürürken oynaştığı zühreyi
Kükreyen vapurlarla,saçlarından geçerken rüzgâr
Gözlerim gözlerinde
İki damla gözyaşınla acılarımın çiçeğini sularken sen
Bedenin sirrus saçaktı bana
Mermerşahi perde kalkarken aradan
Seninle kucaklaştık can
Dolduk, taştık seninle o an
Tenlerde yürekler yandı
Çok şeyler aştık seninle
Istanbul bile dardı
Ağır gelen bişeyler vardı
Ağırdanda ağırdı, batmanlarca ağır
Ellerinden çözerken ellerimi
İkiye böldüm kendimi
Sol yanım kaldı sende
Sağ yanım sızım sızım
Bende kalan
Sonsuzlukta sürüklenen boş bir beden
Ve
Ellerimle sıkıştırdığım
Kafamdaki SENSİZ sen! ... Şükrü Aktaş
'ne haddimedir surlarına sevda şarkısı yazmak,
nasıl cüret ederim sevgimle örtmeye seni,
senin adın var ey şehir dünyanın üstüne titrediği,
seni yazamam ey İstanbul,
sen ki gönlümün hiç ermediği yer!
hangi hakla sahiplenirim sana bu hak etmeyen adımla
sonra bana tarih ne der!
Ben seni yazamam ey İstanbul! '
____________________________Mustafa Çelebi ÇETİNKAYA
Kayıt Tarihi : 25.2.2013 10:26:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Tek kelime ' HARİKA '
Çok güzel bir anlatım,
Çok güzel bir sunum!..
Daha nice güzel dizelere!..
Tam-puan
Saygı ve selamlarımla
böylesi güzel bir anlatımla bir kültürü canlandırışınızı yürekten kutluyorum.. kalemininze yüreğinize sağlık tebrikler.. tam puan
Her bir zerresi ayrı bir tat,
Ayrı bir keyif olan,
Hep arzulanan,
Bir İstanbul gibi olmalı insan…
İstanbulu özledim. iyi ki Nehir dost tavsiye etmiş eski halini hatırlayamiyorum ama bu hali çok güzel
ellerine yüreğine sağlık şairimiz
TÜM YORUMLAR (11)