Sanki bir kabus gibi kabus olur geceler
Ve yahut kovalıyor beni bin bir cüceler
Sen uzaksın ben yakın bütün mevzu bu şifre
Hasretin huysuzluğu eder aşkı deşifre
Sanki bir mevzu gece
Kelimeler bin hece
Gece değil de sanki
Cevapsız bir bilmece
Artık denizler taştı gözlerimin yaşından
Sensiz dertlerim gitmez ah şu deli başımdan
Sırtımı koyamadım kuş tüyü bir döşeğe
Adım atsam geçemem tahta ahşap eşiğe
Mavi Kara Deniz’in
Dalgaları şahlanır
Kayıkçılar Üsküdar
Eşiğin de vahlanır
İstanbul boğazından Üsküdar’ı izlerim
Üsküdar’ı gördükçe boş yalıyı özlerim
İstanbul yedi tepe yedi ayrı minare
İstanbul’u görünce hayran kaldım mimara
Geceler aydınlatır
Her vakit gündüzümü
Üsküdar’dan izlerim
Yıldızlı gök yüzünü
Evet boyut değişti şiirim mısrasında
Yârim beni görür mü bu gece rüyasında
Ah İstanbul, İstanbul bekle beni İstanbul
Yüreğim de olsan da uzak mesafe ve yol
Balıklar sırtarıyor
Mavi Kara Deniz’de
Periler ne arıyor
Ahşaptan evimizde
Günaydın ey yeni gün gece nereye gitti
Gece bana küstü mü beni neden terk etti
Sıralanır dertlerim Top kapı sarayında
Ve trenlerin sesi gıcırtılar rayında
Üç kıtayı bağlayan bir mısradır İstanbul
Sevgilim İstanbul’da, Sılam’da Elbistanbul
Her ikisi bir cevher sanki çeyiz sandığı
İkisi de mücevher gönüllerin yandığı
Ey İstanbul, İstanbul
Sılamsın Elbistanbul
Ceyhan’ın pınarından
Bir tarih, bir destan bul
Kayıt Tarihi : 11.7.2017 11:16:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!