Düşler yaşıyor, düşler yaşlanıyordu,
Günbatımının gözyaşlarıyla.
Bıraktı çoluk çocuğu.
Ak saçlı ihtiyar kollarına babasının.
Umuda yürüdü köhne bir otobüsle.
Hayatının şansıydı yakaladığı.
Ya da öyle sandı.
Mahmutpaşa’da hamallık,
Topkapı’da simsarlık.
Neler gördü neler.. eteğinde korkunun.
Günlerin tozunu yuttu, gecenin sözünü.
Giderek inceliyordu akşamlar.
Uyandığında geceydi.
Yolları kapatmış karlı bir gece.
Fırladı kaçan bir gölgenin ardından,
Kudurmuş bir boğa gibi.
Uçup gitmişti tek umudu, dayanağı.
Yastığının altındaydı az önce.
Bütün birikmişi.
Oysa günleri sayıyordu, dönecekti köyüne.
Bir çift pabuç alacaktı babasına.
Çocuklara oyuncak.
Hem de sesli tarafından.
Hanıma da fistan, gösterişli yanından.
Şu şehirli kadınların giydiği.
Mavi çiçekli, geniş etekli, upuzun.
Nasıl yakışacaktı kimbilir..
Bir de traktör alacaktı köye varınca.
Hacı Mehmet’in kapısına gitmeden.
Geceleri çıkıp yoklayacak ve belki de,
Uyuyacaktı ön koltukta, elinde direksiyon.
Ayaklarına kara su indi koşmaktan.
Uçup gitti emekleri, Aydos kadar,
Alemdağ kadar uzak, Altın Boynuz’un
Ekmeden biçen düşleriyle.
Ah İstanbul dedi, ah İstanbul!
Koca Haliç’i bastın da bağrına,
Ta buzul çağlarından kalma.
Bir beni saramadın kollarına.
Yürüdü geceye yapayalnız.
Büyüleyen baharını özledi,
Yaban çiçeklerini, köyünün.
Bir türkü yükseldi, tuzla buz kalbinin,
Karanfil kokulu, yanık sesiyle derinlerinden.
“Üsküdar’a gider iken aldı da bir yağmur…”
Her yer çamurdu, tükenmişti İstanbul.
Tükenmişti masmavi gökyüzü düşleri,
Tükenmişti İstanbul.
Kayıt Tarihi : 22.8.2006 13:17:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Suna Doğanay](https://www.antoloji.com/i/siir/2006/08/22/istanbul-dusu.jpg)
tebrikler..:)
TÜM YORUMLAR (16)