Bir martı kanadından yansırken hatıralar
Siyah beyaz kalemden İstanbul'a mısralar
I
Kutlu sancak altında gül habibin müjdesi
Fatih'imin feth'iyle oldun mümin beldesi
Sana ulaşmak için gemi karada yüz/dü
Ulubatlı ruhuyla sancak semada süzdü
Sulara secde kılıp savaşırken levendim
Nur oldu afâkında binlerce serbülendim
Ak Şemseddin ruhuyla duadaydı şüheda
Sen İslambol olurken çağ çağa etti veda
Cami çeşme sarayla bezendi dört bir yanın
Şehriyarım şanına mihmandardı Sinan'ın
İmar eyledi seni Saltanat-ı Seniye
Mimarı/n sende bildim canım Süleymaniye
Firdevs-i enver gibi yedi tepen yedi renk
Ruhlara dokunarak sende süzülür ahenk
Eyüp ezan sesini Itri'den saba dinler
Güvercinler avluda şadırvanda serinler
Sen tarih imbiğinden süzülüp gelen safir
Bir mubarek gecende beni de kıl misafrir
Aşkla edilen dua kalpte iman aktidir.
Sultan Ahmet'te hûşû şimdi namaz vaktidir
Ufkumuzda Avrupa gönlümüz sende Asya'm
Yetiş medeni/yetim ağlıyor Ayasofya'm
Mahkumken sen sukuta eğiktir benim başım
Ağlamak gerekirse ağlasın nesli Âsım
Bayazıt sahaflardan alıp irfan tozunu
İsra sırrına eren kaybedermi özünü
Ağlar Karacaahmet sen uyur/san asude
Hükümdar turasına fermen olsan bey/hu/de
Hayal oldu cümlesi mühür sultan saltanat
Afaki tefekkürle aradığımız berat
Hüdai yolundayım kalpte günahlar hazan
Mahyalardan nur yağar hoş geldin ya Ramazan
Mevlevi dergahından yayılır bir ney sesi
Aşk od'unda kor gibi yanmaktatır nefesi
Peşrev çalsın mehtaran gönülleri coştursun
Feshane'de çocuklar neşe ile koştursun
Eminönü mis gibi balık ekmek kokuyor
Bir martı süzülüyor kısmetini yokluyor
Hezafen Galata'dan uçarken Üsküdar'a
Selam verir denizle öpüşen Adalar'a
Yetmiş iki millete açık kapalı çarşın
Hoş/görün ne muazzâm kehribar/ısın arşın
Haydarpaşa garında hem sıla hem gurbetsin
Ne mubarek topraksın ilahi bereketsin
Sa'd-âbât sularında çok aşığın oynaştı
Her dilden cemaatin birbiriyle kaynaştı
Hale-i mah gibisin gül-i rana bağısıın
Ağyâra merhametsin evliya otağısın
Baharda erguvanla mor yağarken boğaza
Haliç'ten Piyer Loti göz kırpar yakomoza
Göksuda yaz meltemi kalpten siler elemi
Aşiyan gerçek aşkın söyle gülmü lâlemi
Avuçlarında hasret süzülür Kız Kulesi
Neden mahzunsun söyle aşıkların şulesi
Çamlıca'ya çökerken gül kızılı bir şafak
Boğazın rûşeninde âbâd olmakta afak
İstanbul kadim şehir nazlı içli bir beste
Münzevi dervişinim gönlüme dol aheste
Hallaç parmaklarımla seni yazmakta varmış
Sığmazsın sen heceye şair ufku kadarmış
Geçmişin şahidisin geleceğe öncü ol
Kainâtın gülüne gülümse kalplere dol
Şefaat-ı kübra'nın sana düşen şavkı var
Bahtiyar ol İstanbul sensin o şanslı diyar
Kayıt Tarihi : 22.4.2010 09:27:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
.
![Leyla Gül Varoglu](https://www.antoloji.com/i/siir/2010/04/22/istanbul-der-saadet.jpg)
TÜM YORUMLAR (166)