İstanbul demek,
Nisan’da Erguvan demek,
Morun gökkuşağına inat görkemli bir sunuşu demek,
İstanbul demek,
Soğuk ve titrek bir kışın ardından açan enva-i çeşit lale demek,
Martıların telaşlı kanat çırpışlarındaki dalgalı bir deniz demek,
İstanbul demek,
Sevdalı iki yüreği düğümleyen boğaz köprüsü demek,
Tadına doyulmayan ekmek arası balık demek,
İstanbul demek,
Gül üstüne gül koklanmayan vazgeçilmez bir diyar demek,
Yaratanın özenerek yarattığı, benzersiz bir belde demek,
İstanbul demek,
Sevgiye kuşanmış gönüllerin bakışlarındaki tükenmeyen umut demek,
Şefkatle uzatılan ellerin kenetlendiği çözülmeyen bir düğüm demek
İstanbul demek,
Tarihin ders verdiği, ilmin harman edildiği mekân demek,
İncelikleri ruha nakşedip, usul-ü erkânı öğreten mektep demek
İstanbul demek,
Fetihle gelen bir imanın engel tanımadığı bir galibiyet demek,
Çağlar kapatıp, çağlar açan bir fütuhatın kapı aralayan adresi demek
İstanbul demek,
Gelen herkesi bağrına basan şefkatli bir anne demek
Kimseyi aç bırakmayan taşı toprağı altın olan şehir demek…
Hâsılı, sevinçten ıslanan bir gözyaşının sevince boğulduğu bir diyar,
Hasretin, vuslata, gönüllerin dosta kavuştuğu bir yar demek İstanbul…
Kayıt Tarihi : 2.7.2015 14:12:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!