İstanbul yağmur kokuyordu
Ben yağmura,
İstanbul bana karışıyordu..
Martılar çığlığında aklım dolaşıyordu.
Bir devir içimde batarken
Zaman bağrımı deşiyordu.
Çocukluğumdaki yağmurlar neşeliydi oysa,
Arap kızını merakla ararken,
Küçük sulaklarda zıplayıp
Çamura bulanmanın tarifsiz hazzındayken çıplak ayaklarım
Kimsesizliğini unuturdum ayakkabılarımın.
Dağmış bayırmış ıslakmış kirlenirmiş elbiselerin
kimin umurunda koşmak özgürlükken henüz lügatında.
Varılmamış yollarım vardı oysa
koşmayı unuttuğum
zaman dilimlerinde soluklanırken
İstanbul zamana ben yağmura karışırken
Martılar çığlığında aklım dolaşıyordu.
Bahardı yine ilk değil son du belkide
Umursamadan kimseleri
çıplak ayak koşmak vardı şimdi
Dalgalar üstüne
Kız kulesinde aşık olmak vardı
Soluklanmaya çalışırken nefessizliklerde
Martı kanadında çığlık olmak vardı...
Zaman ayakkabılarımı hatırlatırken bana
İstanbulda zaman yağmura karışıyordu...
Martı çığlığındaydı hayat
Aklım bana dolaşıyordu...
Sevdam dalgalara karışmış
Yağmurla arınıyordu.
Kimsesizdi ayaklarım
ayakkabılarım ayağımda
Martı çığlığında esaretim oluyordu.
İ
stanbulda yağmur zamana karışıyordu
Martı çığlığındaydı hayat
Aklım fena karışıyordu.
Kayıt Tarihi : 20.11.2006 22:06:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
muazam dizeler benzetmeler harika...
gemiler boğazdan geçiyordu
kızkulesinde kızıl bir akşamdı
aklımda tenha vakitler
aklımda yaşamak telaşı
sulara bıraktım yüreğimi
kıyıya hiç varmadım...
sevgi dolu yazına sevgi dolu cevap....
kutlarım şair yüreği...
TÜM YORUMLAR (5)