Galata’nın gölgesi düşer omuzlarıma,
Ama içimde bir başka ağırlık var.
İstanbul’da yürürken hep eksik bir şey taşıyorum,
Adını unuttuğum bir ses gibi.
Bir vapur düdüğü yırtar sisleri,
Bir martı çığlığı deler geçer maviyi.
Bütün bu gürültü, bu yaşayan senfoni,
İçimdeki o bir hecelik boşluğu dolduramıyor.
Her kaldırım taşında tanıdık bir anı,
Sanki dün gibi, gülüşün bir köşeden yankılanır.
Sonra kalabalığa karışır, yiter...
İşte o an, o isimsiz eksiklik daha da derinleşir.
Bu şehir değil aslında eksik olan, biliyorum.
Bu şehir bir ayna, bana beni gösteren.
Ve ben o aynada, senden arta kalan yanımı,
Adını unuttuğum o yitik sesi arıyorum.
Kayıt Tarihi : 9.7.2025 08:12:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!