Ay, sel e bağrını sunup
Can ciğer pervaneyken hasretin ırmağına
Şair, şiir diye giriyordu söze
Paslanan duygular sürtündükçe cümlelerin gizemine
Doğurgan dönüşümler uykuları uyandırıyordu
Anlatıyordu şair
Aşkın nasıl yandığını
Ve nasıl kopup geldiğini anlatıyordu
Ellerimde açıyordu Karanfil kokulu yanık buseler
Şükürlü nasipler yâd edilirken
Anlatıyordu, her özlemin bir sonunun olduğunu
Ayak altlarında meydanlar çocuk değildi
Caddeler sokaklara taşıyor
Masumiyetin mavzeri
Taksim, taksim aşkla dolduruluyordu
Aksaray ın pembeden odası döşekleniyor
Çemberli taş şavkına şerbet çalınmış gibi gülümsüyordu
Gül hanenin kuytu köşelerinde
Yalanlarına kurşun döktürmüş
Bahşiş avcısı falcılar bir gelip bir gidiyordu
Sirkecide, sulu salçalı kuru bakla muhabbeti ısıtıyor
Çekik kaşlı utangaç bakışları Tacizle karşılayan göz bebekler
Sessizce ve derinden buyur diyordu
Vakit akşam yol uzaktı
Lastik tekerlekli tenekeler telaşları taşırken
İşportacıların çığırtkanlığı
Gri gecelerin, göğe uzanan mahremini deliyordu
Yollar yoruluyor
Heyecan titriyor
Kalp vuslata eğiliyor
Mutluluk ağlıyor
Rutubetin rimelleri akıyordu…
Yüreğim ve ben sevdikçe büyüyorduk
İyi ki vardık
O akşamın sonrası yoktu
Şafakla yeniden doğuyorduk
sevda yeli
SİBEL KILIÇ...
Kayıt Tarihi : 4.9.2015 22:49:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Sibel Kılıç Sevdayeli](https://www.antoloji.com/i/siir/2015/09/04/istanbul-da-o-aksam.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!