Çıt kırıldım, Haliç’e döktüm bütün kederimi
Semaya açarken ellerimi, bağlarken niyetimi duaya,
Çok kırıldım, duymak isterken kuşların seslerini, bağırarak Ayasofya’ya.
Çıt çıkardım, Mardin’den İstanbul’a çok yollar çizdim, eskitmedim sayfalarımı,
Parmaklarımla bitirdim sayıları, çok isterdim kıtaların kolundan tutup sana
uzanmayı.
Söz bıraktım, Üsküdar’da martılara şiirler okudum adımla, Köprüler kurdum; Yerebatandan, Süleymaniye’den, Çarşıdan Galata’dan yarım kalan anılara, kendime acıyarak heveslendim sana..
Saz çaldım, Türküler söyledim ayaklarımla, inciler çıkarırken İstanbul’un boğazından, bakmaya doyamadığım en güzel manzaramdan, vazgeçtim. Haliç’in kenarından, yağmurunda ıslanmaktan en çok sana bakarken sızlanmaktan..
Can yaktım, Şemsiye tuttum yarınlara, avuçlarımdan acı bıraktığım bütün kaldırımlara, hüzünle sarıldım, gelmeyeceğini anladığımda, her güne darıldığımda, aklımda kaldığında..
Anılardan kalan, Ben hüsran İstanbul perişan.
Zeynel BektaşKayıt Tarihi : 29.6.2024 00:45:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!