dışardan ıslak,içerden buğulu camdan şehre bakıyordu, güneşin batışıyla montunu giydi,şemsiyeye uzanan elini çekip kalın büyük atkısını kavradı...hızlıca botlarını giyip, atkıyı başına dolayıp, yağmur bulutlarıyla iyice kararmış caddede yürümeye başladı.
minik ve hızlı damlalar yüzüne doğru çarparken soğuk havayı yüzünde daha iyi hissediyordu... '
şehirde kaybolmak böyle birşeydi kimsenin kalbine dokunmadan bedenlere çarpıp hızla yürüyoruz sağlı sollu' diye düşündü.
varolduğunun tescili gibiydi kalabalıkta yürümek ama bir o kadarda kendi iç alemiyle yüzleşmenin kendi iç kalabalığını görmenin.
Sevgilimsin , kim olduğunu düşünmeye vaktin yok,yapacak
işleri düşünmekten
Kalabalığın içinde kalabalıktan biri
Gecenin içinde bir yıldız, yitip gitmiş çocukluk gibi
Sevgilimsin,ak dişlerini öpüyorum, aralarında bir mısra gizli
Dün geceki tamamlanmamış sevişmeden
Devamını Oku
işleri düşünmekten
Kalabalığın içinde kalabalıktan biri
Gecenin içinde bir yıldız, yitip gitmiş çocukluk gibi
Sevgilimsin,ak dişlerini öpüyorum, aralarında bir mısra gizli
Dün geceki tamamlanmamış sevişmeden
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta