Seni üzgün gördüğüm vakit taş kesilirim
Top mermisi olur da düşer gözyaşların
Parçalarımı istanbul caddesinden toplayamazlar
İçim sıra bir yerleri kasıp kavurduğunu bilirim
İdamıma hükmetmiş kırbaç gibidir kaşların
Çarmıhta isa sancılarımı sayamazlar
Bilmiyorum neden
Mio pasaterieye hiç takılmazdım
Gençlik parkının önünden bir yol gider
Sigara izmaritlerinden ibaret ıslak kaldırım
Ne zaman çıksam, belli olur bu sokaktan geçtiğim
Köşe bucağı kaplamış sarkıklar gibi
Baharın kızgınlığına teslim
Bilmiyorum neden her seferinde
Çözülür buz tutmuşlar gibi parmaklarım
Nükseder pamuk ipliği zaafım en derinde
Dün gecenin ayazında yağmur içtim
Bir ben vardım ve birkaç başıboş sokak iti
Hepimiz baştan ayamıza kadar ıslaktık
Ve titriyorduk, sahipsizdik
Ve uzanıyordu önümde istanbul caddesi
Bir balyoz indirmek herostratus, tuhaf yaratık
Sus pus oturuyor ihtişamı hümayun fıskiyesi
Civarda ne bir yabancı ne bir bildik isim
Biraz berduş, belki biraz mecruh ve asi
Hafif bir burberry esintisini soluyorum
Gecenin karanlığında kayboluyor hevesim
Kendimce şair öksürükleriyle boğuluyorum
Başlı başına ölümüme sebep sevda belası
Ayyaş bir ahbap bulsam lâflayacak
Ucuz bira ve o latin şarkıları çalan trak bar
Aklımda eflatun dudakların namus müptelası
Ne bir buse kondurmuşluğum
Ne bir sevişmek yaşamışlığım var
İdamıma hükmetmiş kırbaç gibidir kaşların
İçim sıra bir yerleri kasıp kavurduğunu bilirim
Top mermisi olur da düşer gözyaşların,
[Taş kesilirim…
Kayıt Tarihi : 24.8.2009 01:35:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!