İstanbul,
Büyük aşkların şehri
En pırıltılı nehri dünyamızın
Yakamozlar ülkesi gürül gürül
Ruhu, çağlayan sevdamızın.
İstanbul,
Büyük aşkların şehri
Denizlerin ve karaların hâkimisin
Soylu savaşçısı adaletin özgürlüğün
Yeni merkezi her çağda insancıl uygarlığın…
Sevdalı Amazonum’sun.
İstanbul,
Büyük aşkların şehri
Temiz bir güneş yoğuruyor bağrında
Kardeşçe ve mutlu yaşamak adına, bütün
Aklı, bilimi, cesareti, birliği katıyor hamuruna
Kırk memeli tanrıça uyanıyor, yakın
Anası olacak yeniden insanlığın.
İstanbul,
Büyük aşkların şehri
Sevdalısı cömert Anadolu’nun
Jüstinyen, Fatih, Muhteşem Süleyman
Bir de Mustafa Kemal senin büyük oğulların
Avrupa kapılarından Asya ufuklarına
Savrulsun, dikilsin şimdi saçların.
Ah, İstanbul;
Büyük âşıkların şehri
Baki’nin, Nedim’in, Şeyh Galip’in, Fikret’in, Nazım’ın şehri
Paraya pula tapma sakın, uyma büyük yalana
Biz de çocukların olduk senin, akın akın…
Yürek yürek, göz göz oğulların kızların
Sevdamızı, alın terimizi, ruhumuzu, onurumuzu kattık hamuruna
“Delikanlı Şehir! ” olarak anılsın diye dünya durdukça adın.
Avrupa limanlarından Asya bozkırlarına
Savrulsun, mayalansın yine özgürlük şarkıların.
Kayıt Tarihi : 28.1.2008 23:25:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
tarihi, kültürel, siyasal, yaşanan aşk
serüvenleri anlatmakla bitmeyecek kadar
bir zenginliğe sahiptir İstanbul.
Bunun en güzel yansımasını bu şiiriyle bize
hatırlatırcasına sunmuştur şair Sedat DEMİRKAYA.
Şefik KÖROĞLU
.......... Bu güne kadar hemen hemen her şair İstanbul hakkında bir şeyler yazma gereksinimi duymuştur. Bu yazılanların / şiirlerin önemlileri günümüze kadar gelmiş, önemsizleri ise kaybolup gitmiştir. En son ''Nuriye Dündar'ın İstanbul'u anlatan ''Gece Bulutları'' şiirini yorumlamıştım. Şimdi de Sedat Demirkaya'nin ''İstanbul Büyük Aşkların Şehri'' şiirini yorumlamaya çalışacağım.
........Sedat Demirkaya. bilimsel düşünen ve araştıran bir şair. Onun yazılarını çok beğeniyor ve önemsiyorum. Akıcı, duru, açık, yalın bir dili: su gibi okunan hoş bir anlatımı var. Türkçeyi çok başarıyla kullanıyor. Bu şiirin dili de saydığım özelliklere sahip. Ancak Sedat Bey'in şiirinde belirgin olan duygudan çok düşüncesini vermeye kalkması. Bu da şiiri ister istemez slogan şiir haline getiriyor.
''İstanbul,
Büyük aşkların şehri
Sevdalısı cömert Anadolu’nun
Jüstinyen, Fatih, Muhteşem Süleyman
Bir de Mustafa Kemal senin büyük oğulların
Avrupa kapılarından Asya ufuklarına
Savrulsun, dikilsin şimdi saçların.'
Görüldüğü gibi şairin amacı İstanbul' u övmektir.Orada hükümdarlık kurmuş devlet adamlarını sayarak İstanbul'u onlarla özdeşleştirmektedir. Tabi ki Bir Cumhuriyetin değerlerine inandığı ve ATATÜRK'ü çok sevdiği için onun da adını anarak cumhuriyetin önemini Atatürk sevgisini belirtmek istemektedir.
Ama bunları yaparken imgelere baş vurmamaktadır. Şiirin en belirgin eksikliği bence imge zayıflığıdır. Bir şiirin dili ne kadar akıcı olursa olsun imge bakımından zayıf olursa o şiir yeterince değer kazanmamaktadır.
Ah, İstanbul;
Büyük âşıkların şehri
Baki’nin, Nedim’in, Şeyh Galip’in, Fikret’in, Nazım’ın şehri
Paraya pula tapma sakın, uyma büyük yalana
Biz de çocukların olduk senin, akın akın…
Yürek yürek, göz göz oğulların kızların
Sevdamızı, alın terimizi, ruhumuzu, onurumuzu kattık hamuruna
“Delikanlı Şehir! ” olarak anılsın diye dünya durdukça adın.
Bu bölümde de devlet adamları yerine şairler sıralanmış, daha önceki bölümde olduğu gibi şiir sıradanlıktan kurtulamamıştır.
Sedat Bey, bence şiirlerin kalıcı olmasını istiyorsa şiirlerinde daha çok imgeye yer vermelidir. Bunu yaptığı zaman başarı kendiliğinden gelecektir.
..........
Bir şey biliyorum bu şiir MUHTEŞEM.
Tam puan ve saygılar sunuyorum...........HALİLŞAKİR
TÜM YORUMLAR (7)