İstanbul’un Eminönü’nde,
Bir cumartesi kalabalığında
Parayı kolay bulamayanlarla
Alıp kaçıcılar arasında
Beyazıt’a çıkmak ve
Süleymaniye ‘de bir ikindi namazının arkasından
Tarihi kuru fasulye lokantalarından birinde
Kuru fasulye, pilav muhabbeti
Yanında turşu ve süs biberi
Yemekten sonra yürümek en güzeli
Trafik rehin almış insanları,
Zaman taciri olmuş caddeler, yollar.
İşsizliğin arifesinde
Mısır çarşısından doksan dokuzluk
Bir tespih almak veya
Vapurun güvertesinden martılara simit koparıp atmak
Kontak kapatmadan
Üsküdar’dan Kadıköy’e uzanmak.
Denizde ve trende hiç durmadan devamlı yol almak
Otobanda arabalarla kucaklaşmadan
Sokak ve caddelerde araba arabaya samimiyet kurmadan
İstanbul’u gezmek bir sanat
Tıpkı yaşamak gibi
İstanbul buruk bir tat,
Ağzının tadını bilenlere inat.
Kayıt Tarihi : 12.3.2007 14:12:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Ağzının tadını bilenlere inat.
Boğazda vapur gezisi, harikaydı, kutlarım. Saygılar. Birol Hepgüler.
TÜM YORUMLAR (1)