İstanbul Boğazından geçiyor gemi,
Sızlatıyor her tarafımı İstanbul’un nemi,
Manzaraya keyif kurmuş çayın demi,
Ne keyiften ne de İstanbul'un çilesinden geçilmiyor.
Geçiyor boğazdan yük ve yolcu gemileri,
Aralarına sanki sandallar serpiştirilmiş gibi,
Bugün seviştim, yürüyüşe katıldım sonra
Yorgunum, bahar geldi, silah kullanmayı öğrenmeliyim bu yaz
Kitaplar birikiyor, saçlarım uzuyor, her yerde gümbür gümbür bir telâş
Gencim daha, dünyayı görmek istiyorum, öpüşmek ne güzel,
düşünmek ne güzel, bir gün mutlaka yeneceğiz!
Bir gün mutlaka yeneceğiz, ey eski zaman sarrafları! Ey kaz kafalılar! Ey sadrazam!
Devamını Oku
Yorgunum, bahar geldi, silah kullanmayı öğrenmeliyim bu yaz
Kitaplar birikiyor, saçlarım uzuyor, her yerde gümbür gümbür bir telâş
Gencim daha, dünyayı görmek istiyorum, öpüşmek ne güzel,
düşünmek ne güzel, bir gün mutlaka yeneceğiz!
Bir gün mutlaka yeneceğiz, ey eski zaman sarrafları! Ey kaz kafalılar! Ey sadrazam!
İstanbulda gökler eleğe dönmüş
Yıldızlara siper cam yığınları
Her şeye rağmen yine de güzelsin İstanbul. Tebrik ederim.
İstanbul'u anlatmak dünyanın sonu gelene kadar mümkün olmayacak gibi...
Tüp geçidi de var artık altı suyolu,
Beşiktaş, Üsküdar, Eminönü, karadan da Koşuyolu,
Sokaklar, caddeler, arabalar insan dolu,
Yinede bu İstanbul’dan vaaz geçilmiyor.
Bu şiir ile ilgili 3 tane yorum bulunmakta