kaybettiğim bir istanbul sabahında
bensizliğe arıyorum kendimi
sensizlik bana akıyor
yalnızlığım hep sana
tarafsız bu gök yüzümü aklıyor
tut/arsız yer ayaklarımı
yurtsuzluğum istanbula d/üşüyor
olmadığın yerler bana
biriktirdiğim azap ceplerimi yakıyor
teğet geçiyorum can kırıklarıma
şairliği katledip günsüz
vuslata d/üşüyorum
günahkar yüz(üm) süz
sen dökülüyor bana ölümler
bu kadarmı lal kusar bu şehir seni
bu kadarmı tutuklar kendine İstanbul
sensizliğe vurmuş kıyısız beni
ellerim/i haliç b/içiyor
avuç içlerim/i İstanbul
gelmiyor taze simit kokusu
harlanmış sokak çocukları
ortalık sessiz
kirlenmiş tüm maviler
umut hep kısır döngü
sen diye içime çekiyorum bu günü
kanıyor öfkeler
iskelede bir martı başımda
inadına uçuyor
sensiz günler gözlerimden geçerken
ayaklarımı yutan gün bende/n bitiyor
bir o kadar biz/siz/lik bu gün
ve elimi bağlayan dünler
bir o kadar sen kokuyor
ufuklarda bir son mavi
batmadan güneşi yutuyor
yüzüm akşama bir kala
topuklarımdan vuruluyorum
kendimden koştukça sana
gözlerimde cansız bir ömür
inadına sen kusuyor
ve şiir İstanbul'a
ben ölüme d/üşüyor
su sen
hava sen
İstanbul hep sen
sensizliği sayıyorum ertesi günlere
sekizinci parmağım hep çift geliyor
ben dokuza çıkıyorum
tek el yalnızlık ben
on da yine sen var
ellerimde çift sen
bulamıyorum sen kokan rakamları
takvimler yorgun
haftalar sessiz
ben izsiz
yirmi dört artı on desem
iki eksi
iki fazla
kaç ederki
zamanı akrep yutmuş
s/aklanmış günlerde sen
yetişmez rakamlar yelkovana
saatler ya beş kala ana
ya beş geçe
sensiz sona
anladım yetişemez artık ömrüm sana
içimdeki yolları ölçüyorum
gözlerin metre metre ben b/içiyor
içimden sen geçiyorum
şarapnel parçaları birikmiş diş köklerime
söylendikçe seninle her kelime
şiir intihara devriliyor
ben İstanbul gözlerine
İstanbul bölünüyor içim sana
şairliğim ölüyor
karaköyde vapurlar kalkıyor sonsuza
yolcular aydınlığa koşuyor
ben el sallıyorum ardından
sensiz karanlıklara
ölüyor işte İstanbul
sen diye ufuklara
hadi artık
sen de sus bana....
yirmiyediEylülikibinon...humeyra....
Mehtap Hümeyragül DallıKayıt Tarihi : 28.9.2010 01:15:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
istanbul ve bir buçuk gün gibi sen... 'o kadar çok üşüdümki o gün ve- -'İstanbul görmüyormusun biz ölüyor sana' -demiştim....ama ölen bendim....İstanbul ve o yaşıyordu ve yaşamalıydı da...' kendimden sana geçiyorum Ey İstanbul, sensizlikten geri ver beni bana... geri ver beni umuda çatlamış mavi sualarına.......

Yorum yaparken kendimle konuşma hakkımı kullanabilir miyim? ' Al işte; imge, simge deyip duruyordun. Bu salkım-saçak imge-simge yumağını nasıl çözeceksin?!'
1) Biriktirdiğim azap, ceplerimi yakıyor.
2) Teğet geçiyorum can kırıklarımı.
3) Ayaklarımı yakan gün.......
Şairimiz Mehtap H.DALLI'YI, yürekten kutluyorum.
Kendisine, Antoloji'de kayıtlı 'Romantik Bir Günah' başlıklı şiirimin girişiyle eşlik etmek istiyorum:
'Beyoğlu'nda bir meyhane
'Teslim bayrağını çekerken akşam,
'Kanlı bir bıçaktı ismin ağzımda.
'Düşüncemi bırakıp vestiyere
..........................
..........................
*Nadir ŞENER HATUNOĞLU: matematikçi-bilim uzmanı*
içimdeki yolları ölçüyorum
gözlerin metre metre ben b/içiyor
içimden sen geçiyorum
şarapnel parçaları birikmiş diş köklerime
söylendikçe seninle her kelime
şiir intihara devriliyor
ben İstanbul gözlerine
İstanbul bölünüyor içim sana
şairliğim ölüyor
karaköyde vapurlar kalkıyor sonsuza
yolcular aydınlığa koşuyor
ben el sallıyorum ardından
sensiz karanlıklara
ölüyor işte İstanbul
sen diye ufuklara
hadi artık
sen de sus bana....
istanbul adına ne yazılsa az gelir sevgili arkadaşım aşkların sevdaların bitmeyen merkezi antalyadan selamlar kalemine gönlüne sağlık
hava sen
İstanbul hep sen
sensizliği sayıyorum ertesi günlere
sekizinci parmağım hep çift geliyor
ben dokuza çıkıyorum
tek el yalnızlık ben
on da yine sen var
ellerimde çift sen
..
sen şiir..
sen yarın..
sen dün...
TÜM YORUMLAR (12)