İstanbul Benim Olalı
Deniz öyle sessiz ki bugün, hiç dalga yok.
Anlaşılan biri küstürmüş onu.
Oysa insanlar denize bakarak umutlanır
Umutlar kırgınsa kalpler nasıl güler.
Yeni umutlar yine bir Ezanda gizli
Dinliyorum ruhumu çağıran bu esrarlı sesi.
Ey İstanbul!
Görmeyeli değiştirmişler seni
Yabancı bakışlarla ne durursun öyle!
Çamurun içine düşmüş bir altın gibi
Değerinden hiçbir şey kaybetmemiş.
Karanlık bir vadi içinde
Bir ışık kaynağı herkese.
Karmaşık...
Bir o kadar da bulanık.
Nerede yaşarsam yaşayayım
İstanbulun kokusu burnumda tüter.
Bir tarih kokusu, bir kan
Nefesimde
Heyecan ötesi bir şey,
Hissetmek gibi mi ne?
Yaşamak....başka
Bambaşkadır orada.
Benim diye yaşadığım
Uzun yıllarımın bana armağanı.
Küçük dünyamda, hayalimin ucunda
Kız kulesi, Sultan Ahmet bir de Topkapı
Eski İstanbul’u görüyorum.
Küf kokulu odalarda
Tarih olanlara mı yanarsın,
Tarih kokup
Bizden ayrılanlara mı?
Neredesin şimdi hangi alemlerde
Kocadın mı İstanbul!
Neyi biliyoruz ki hakkında!
Bir tarihin kokusu bile yabancı
Büyük İstanbul!
Neden bu kadar çirkinleştin.
Nihayetsiz bir şaheserken
Bir bir yaprakların dökülüyor.
Köşelere atılmış tarih
Bir bir yok oluyor.
Gün geceye bırakırken nöbetini
Ilık bir rüzgar esiyor şakaklarımdan.
Başka bir gece bu gece,
Başka bir zaman belkide.
İstanbul........İstanbul!
Sesini duyar gibi oluyorum.
Kayıt Tarihi : 28.4.2005 16:57:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!